| Onun sesini, gitarını ve fikirlerini sevdiler. | Open Subtitles | إنهن يحببن صوته و جيتاره و أفكاره |
| Fark ettin mi, benim baslarım onun lead gitarını nasıl izledi. | Open Subtitles | هل لاحظت كيف تماشى عزفي مع جيتاره ؟ |
| gitarını sattı ve müziği bırakma aşamasına geldi. | Open Subtitles | لقد باع جيتاره ويعتزل الموسيقى الآن |
| Sadece mesai sonrası bir hatunu getirmiştim ve hatun Hendrix hayranı olduğu için ben de gitarını kaptım... | Open Subtitles | وهي معجبه بــ "هيندريكس" لذا جذبت جيتاره أجل أجل نحن نعلم بخصوص القنبله موافق ؟ |
| Ekip, kim bana Doktor'un gitarını saklamama yardım edecek? | Open Subtitles | حسناً أيها الفريق، من سيخبئ جيتاره معي؟ |
| Her zaman gitarını çıkarıp şarkı söylüyor. | Open Subtitles | هو يحضر جيتاره دائما و يغني |
| Tony akustik gitarını getirdi. | Open Subtitles | طوني أحضر جيتاره |
| Yani, gitarını yanına alıp akşamüstü kayboluyor. | Open Subtitles | إذاً، لقد... أخذ جيتاره خلال الليل، |
| - gitarını bırakmış! | Open Subtitles | -ترك جيتاره! |
| gitarını getir... | Open Subtitles | إجلب جيتاره... |
| gitarını al... | Open Subtitles | إجلب جيتاره... |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 