Ona soylu bir ölüm verdim. Mahkumiyet sebebi için iyi savaşmıştı. | Open Subtitles | قدمت له موته نبيله، فقد قاتل جيداً من أجل قضيته الخاسره |
Onları eve kapatmak çok fazlaydı. Onlar için iyi değildi. | Open Subtitles | إنهم محبوسون تماماً في المنزل وهذا ليس جيداً من أجلهم |
Ama aynı zamanda, deneyin çalışması için iyi bir sezgiyede ihtiyacımız var. | TED | ولكن في ذات الوقت فنحن نحتاج كماً جيداً من البداهة لكي ننجح في تجاربنا |
Kimi kastettiğimi gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين جيداً من أعني |
Sanırım kim olduğumu gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تعرفين جيداً من أنا |
Birisiyle konuşmanın senin için iyi olacağını düşünmüş olmalılar. | Open Subtitles | ربما يكون جيداً من أجلك لتجدى احد ما للتحدث معه |
Evlat, çevrene bir bak. Bunun insanlar için iyi olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | بني انظر لجوارك، هذا ليس جيداً من أجل الناس |
Burada dolaşmaları toynakları için iyi değil. | Open Subtitles | إنه ليس جيداً من أجل حوافرها بالتواجد هُنا. |
Kaşını çatma, bebek için iyi değil | Open Subtitles | لا تعبسي، هذا ليس جيداً من أجل الطفل |
Ama bir çok yönden bunun senin için iyi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ...ولكنى أعتقد، بطرق عدة أن هذا كان جيداً من أجلك |
Lisa bu bizim için iyi olacak. Dikkat et. | Open Subtitles | هذا سيكون جيداً من أجلنا |
Ama bu durum çocuk için iyi değil. | Open Subtitles | و ذلك ليس جيداً من أجل الطفل |
Kusura bakma Sheldon, oyun oynamak için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | آسف يا (شيلدون)، لكنه ليس وقتاً جيداً من أجل الألعاب |
Bu ruhun için iyi değil! | Open Subtitles | هذا ليس جيداً من أجل روحك |
Darwin'in postu için iyi para alırsınız. | Open Subtitles | سيدفعون لكم جيداً من أجل قتل (داروين) |
- Kim olduğumu gayet iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم جيداً من أنا |
Ben de senin kim olduğunu gayet iyi biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم جيداً من أنت |
Evet, seni gayet iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أجل, أعرف جيداً من تكونين |