| Sam, Tüm bunlar Jenny için ve onu buraya getirmek için. | Open Subtitles | سام كل ما يعنيه هذا لى هو جينى والمجىء الى هنا |
| Jenny ve ben tüm gece dolaştık ve hep konuştuk. | Open Subtitles | نحن تجولنا طوال الليل , جينى , وانا نتحدث فقط |
| Ve bir gün, durup dururken, Jenny'den bir mektup geldi, | Open Subtitles | وذات يوم ذو سماء زرقاء صافية وصلتنى رسالة من جينى |
| hayır, hayır, hayır, onun dışında birisi olsun! Janey Briggs olmasın. | Open Subtitles | مستحيل، مستحيل أى أحد غيرها إلا جينى بريجز |
| - Jeanne, arkana bak! - Arkaya asla bakma. Hep ileri! | Open Subtitles | جينى انظرى خلفك لا انظر خلفى ابدا دائما للأمام |
| - Merhaba, Eben. - Merhaba, Jennie. Bir an korktum. | Open Subtitles | مرحباً - مرحباً " جينى "، لقد كنت خائفاً - |
| Tasarımcı Jenny Driver ile yemek yiyordu. | Open Subtitles | لأنه كان يتعشى مع جينى درايفر, مصممة الأزياء |
| Bir nedenden dolayı Jenny hiç eve gitmek istemiyordu. | Open Subtitles | لسبب ما، جينى لم تكن تريد العودة إلى بيتها |
| Hatırlıyor musunuz, Jenny'nin hiç eve gitmek istemediğini söylemiştim? | Open Subtitles | أتذكرين عندما أخبرتك أن جينى لم تكن تحب العودة إلى بيتها |
| Neyse, Jenny ve ben liseye kadar çok iyi dost kaldık. | Open Subtitles | على أى حال، جينى وأنا كنا أفضل صديقين حتى وصلنا للمدرسة العليا |
| Görünüşe göre Jenny'nin başı üniversite kazağıyla çektirdiği bazı resimler yüzünden belaya girmişti. | Open Subtitles | وفى الخارج جينى تعرضت لبعض المشاكل بسبب صور لها فى زى الكلية |
| Jenny ve ben tekrar köfte ve patates olmuştuk. | Open Subtitles | جينى وأنا عدنا مثل البازلاء والجزر ثانية |
| - Keşke gitmeseydin Jenny. | Open Subtitles | أتمنى ألا تذهبى، جينى يجب أن أذهب، فورست |
| Epeydir Jenny'den haber alamamıştım ama onu çok düşünüyordum. | Open Subtitles | لم أعرف شيئاً عن جينى من زمن زمن طويل لكنى فكرت فيها كثيراً |
| Fakat geceleri, yapacak hiçbir şey yokken ve ev boşken, hep Jenny'yi düşünüyordum. | Open Subtitles | لكن فى الليل حينما لا يوجد شيء أفعله والبيت كان خاوياً كنت أفكر بـ جينى دائماً |
| -"Janey hakkında sevdiğim 10 şey." -Oh, yine mi. | Open Subtitles | عشرة أشياء أحبها فى جينى لا ليس مرة أخرى |
| Ayrıca bana, benim Jeanne'ın sizi Reims'deki sunağa götüreceğimi ve orada taç giyip Fransa kralı olacağınızı söyledi. | Open Subtitles | واخبرنى جينى سأقودك لمذبح الريمز |
| Bir hafta kadar önce Jennie'nin Denver'daki düğününe giderken küçük bir yolculuk yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | منذ إسبوع أو أكثر قررت أن أقوم برحلة صغيرة علي الطريق في طريقي الي جينى بدنفر |
| Janie özel ajanı ve Müfettişlik Bürosu'ndan Baş komiser Moreno'yu bana bağlayıver. | Open Subtitles | جينى.. ارسلى لى العميل الخاص وكابتن مورينو من مكتب المحققين |
| Günaydın, Gene. | Open Subtitles | صباح الخير , جينى . كيف حالك ؟ |
| Jeanie'yi SGC'ye götürmeliyiz! | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى نقل جينى لقيادة بوابة النجوم على الفور |
| Ginny, tatlım, Gryffindor'a alındığın için tebrikler. | Open Subtitles | عزيزتى جينى مبروك عليك الإلتحاق بجريفندور |
| Ölümcül, genetik bir yağ depolama bozukluğu. Avrupalı Yahudilerde çok görülür. | Open Subtitles | أنه مرض جينى فوضوى و مميت سائد بين اليهود الأوروبيين |
| Gün doğar doğmaz, Ginnie'nin saldırıya uğradığı yere geri döneceğiz. | Open Subtitles | عندما تشرق الشمس سنذهب الى حيث هوجمت جينى |
| Jannie bizi getirdi ve geri götürmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | جينى أقلتنا ومن المفترض أن تقلنا فى طريق العودة. |
| Belki Jeannie'nin evlenme çağı biraz geçti. | Open Subtitles | ربما تكون جينى ليست في أفضل حالاتها تماماً الان |