Çok güçlü bir yarı sentetik uyuşturucu. | Open Subtitles | أفيون قويّ للغاية، جُزئي التخليق. |
Kurban Keltie Byrne bir şampiyona yüzücüsü ve Sealand'de yarı zamanlı çalışandı. | Open Subtitles | الضحية، "كيلتي بيرم" كانت بطلة سباحة.. وكانت عاملة بدوام جُزئي فى "أرض البحار". |
yarı zamanlı elektrikçi ve tesisatçı. | Open Subtitles | يعمل ككهربائي وسباك بدوام جُزئي |
yarı zamanlı seks işçisi miydi yani? | Open Subtitles | أعني ... لكن عاملة بمجال الجنس بمجال جُزئي ؟ |
Burada yarı zamanlı çalışıyor. | Open Subtitles | يعمل هُنا بدوام جُزئي |