Kardeş, senden hiçbir şey istemezdim biliyorsun ama acayip derecede 10000 dolara ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنصت، أخاه، تعرف أنني لا أطلب منك شيئاً، لكنني في حاجة ماسّة لـ10000 دولار |
Yorgun, ağrılı, inanılmaz derecede bir haftalık araya ihtiyacım var. | Open Subtitles | متعبة، متوّجعة، في حاجة ماسّة لأسبوع من الراحة |
Acil nakde ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا في حاجة ماسّة بعض النقد. |
- Jimmy. - "Acil nakde ihtiyacım var." | Open Subtitles | - "أنا في حاجة ماسّة بعض النقد." |
Çünkü sanırım acaip tavsiyelere ihtiyacım var | Open Subtitles | لأنني في حاجة ماسّة إلى نصيحة |
Maalesef yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | إنّي في حاجة ماسّة لمساعدتكِ لا أعرف مكان (بيل)، |
İşim bitti ve kahveye ihtiyacım var. | Open Subtitles | وإني في حاجة ماسّة للقهوة. |