"حاجتي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ihtiyacım
• ihtiyacın
• ihtiyacı
• işeyeceğim
• kaka
• işemem
• ihtiyacınız
• dökmem
• işerken
• ihtiyaç
• tuvalete
• işiyorum
• gerekiyor
• ihtiyaçlarımı

İhtiyacım olan bilgiyi getirmek için gönderdiğim adamım hainlik edebilecekmiş gibi görünmeli.
بإحضار المعرفة التي أحتاجها فثاني حاجتي هي أن أبدوا غير مؤهل للولاء

Sihirli 8 topu, bilgeliğin sahibi ihtiyacım olan bu zamanda benimle konuş.
الكرة السحرية 8 , يا حامية الحكمة تحدثي إليّ في وقت حاجتي

Bana çift kişilik yatak almıyorsun çünkü neden ihtiyacım olduğunu anlamıyorsun
لكنكِ لن تبتاعين لي فراشاً مزدوجاً لأنكِ لا تفهمين حاجتي له

Bence senin içki partnerine benden daha çok ihtiyacın var.
يبدو أنكِ بحاجة إلى شريك شرب أكثر من حاجتي.

Gece vardiyasındayken Büyük Sessizliği bozdum... çünkü artık bana ihtiyacı olan hastayla konuşmamı kısa kesemiyordum.
حين أكون في مناوبتي الليليّة أكسر الصمت العظيم .. لأنّي لا يمكنني أن أختصر حديثي مع مريض يبدو في حاجتي.

Ben işeyeceğim.
حَسَناً، لا بأس سأقضي حاجتي وأعود حالاً

Röportaj vermiş bir adam tarafından disiplin edilmeye ihtiyacım olduğunu sanmıyorum.
ولست متأكدة من حاجتي للتأديب من قبل رجل تخلى عن المقابلة

Biyotik bir uygulamaya anlamlı önerilerde bulunmak için kurumaya tolerans mekanizmasını kapsamlı olarak anlamaya ihtiyacım olduğu felsefesine hep sahiptim.
وكان لدي دائما فكرة حاجتي إلى الفهم الشاكل لآليات مقاومة الجفاف من أجل إقتراحات ذات معنى في التطبيثات الحيوية.

başarılı olmak için daha çok çalıştıkça, benim daha çok çalışmaya ihtiyacım oluyor.
وكلما زاد الجهد في العمل من أجل النجاح، وكلما زادت حاجتي العمل،

Kendimi sürekli bir şeylere adapte etme ihtiyacım beni büyük bir fikir üreticisi ve problem çözücü hâline getirdi.
حاجتي المستمرة على التكييف جعلت مني مبتكرة كبيرة وقادرة على حل المشاكل.

Çünkü yardıma ihtiyacım olduğunda bunu belli etmede gerçekten çok kötüyüm.
لأنني سيئة للغاية في الإشارة إلى حاجتي إلى المساعدة من أحد كلما استوجب الأمر.

Mali destek paketimin parçası, çalışarak öğreneceğim bir işe ihtiyacım olmasıydı.
وكان جزء من الدعم المادي حاجتي للعمل والدراسة معاً.

Mesele şu ki, eğer diğerlerini organize etmene ihtiyacım olmasaydı, seni benimle birlikte götürürdüm.
..في الحقيقة لولا حاجتي لكِ في تنظيم صفوف الآخرين لكنت قد جعلتكِ في فريقي

Biliyor musun? Senin merhametine ihtiyacım yok.
أنا بحاجة الى احسانك مثل حاجتي لشم أنفاسك الكريهة

Haydi, bu adam söylediğin kadar iyiyse, bana ihtiyacın ne?
...بربك، إذا كان جيّداً كما تقول ما حاجتي إليك؟

Arada bir buradan uzaklaşma ihtiyacı duymamın özel günlerimle ilgisi yok.
حاجتي للخروج من هنا احياناً ليس علاقة بــ أيامي النسائية

Çünkü kendini gösterme zamanı. Hadi. kaka yapmam lazım, hadi.
لان بذلك قد أتى وقتك لتتألق هيا بنا أريد أن أقضي حاجتي هيا هيا ..

Sıvı giriyorsa, sıvının çıkması da lazım. İşemem lazım.
متى يدخل السائل إلى الجسد ينبغي أن يخرج، أريد قضاء حاجتي.

Arkadaşlarından birine vermem. Müşteriyle konuşmam için bana ihtiyacınız var.
أنا لن أعطي أي شيء لأصدقائك وأنت في حاجتي للتحدث مع الزبون

Ufak su dökmem gerek.
عليَّ قضاء حاجتي

Michael Green, ki o da sekiz yaşındaydı, beni işerken seyredip seyredemeyeceğini sordu.
سألني إن كان يستطيع مشاهدتي وأنا أقضي حاجتي

Yeni bir taneye ihtiyaç duymamın ve bir müddet ayak bileği kelepçesi takmamın sebebi de bu.
هذا ما يفسّر سبب حاجتي لواحدٍ جديدٍ، وأيضاً لما كنتُ أرتدي سواراً للكاحل.

tuvalete gidiyorum, çişimi yapacağım, geri geldiğimde mükemmel olana kadar prova yapacağız.
سأذهب للدورة المياه لاقضي حاجتي وعندما اعود سنعاود التمرين الى ان اتقنها.

Neden bütün gece seks yapmış gibi işiyorum?
لمَ أقضي حاجتي كما لو أني مارست الجنس طوال الليل؟

Bazen iki kere yapmam gerekiyor! Gerilince iki kere geliyor!
اقضي حاجتي مرتين احيانا، لا سيما عندما اكون متوترا

Bu akşam ahırda uyuyacağım, ihtiyaçlarımı karşılıyor mu bakacağız. Güzel.
سانام في الاسطبل الليلة وارى اذا كان يناسب حاجتي