Yeni koruma, Kırım altınını çalmaya teşebbüs etmelerine karşı. | Open Subtitles | حارسٌ جديد في حالة أنهم تجاسروا على ذهب كريميا |
Dışarıda bir koruma var,muhtemelen silahlı. | Open Subtitles | ثمة حارسٌ خارج الجناح، وعلى الأرجح مُسلّح |
Yani burada böyle paraya göz kulak olmak için koruma gibi dikileceksem silaha falan ihtiyacım var demektir, değil mi? | Open Subtitles | صحيح إذاً، لو كنتُ هنا بصفتي حارسٌ كُفؤ ، لحماية المال |
Şurada duran adam, saat iki yönünde, özel koruma. | Open Subtitles | هذا الرجل هناك، بإتجاه الساعه الثانية، يبدو أنّه حارسٌ شخصي |
46 yaşında. Özel güvenlik görevlisi ve limuzin şöförü. | Open Subtitles | يبلغُ 46 عامًا، حارسٌ شخصيّ و سائق أجرة. |
Güvenlik kapısında ve içeride birer koruma görevlisi var. | Open Subtitles | هناك حارسٌ عند البوّابة و آخرُ في الداخل... |
Bekleme odasındaki bey bir koruma görevlisi, değil mi? | Open Subtitles | الرجل الذي برفقتك في غرفة الانتظار هو حارسٌ شخصي, أليس كذلك؟ - |
Bir koruma vuruldu. Yaşayacak mı bilemiyorum. | Open Subtitles | هناك حارسٌ مصاب لا أعلم اذا كان سينجو |
Bir koruma gelip Windmark'a bir şey söyledi, sonra gittiler. | Open Subtitles | دخل حارسٌ و أخبر (وِندمارك) شيئاً ثمّ غادروا. |
- Kilise girişinde bir koruma var. | Open Subtitles | حارسٌ واحد في مدخل الكنيسة . |
Dün gece özel bir güvenlik görevlisi silahlı baskında vuruldu. | Open Subtitles | لقد أطلقَ حارسٌ شخصيٌ النار على دخيلٍ مسلحٍ في الليلةِ الماضية |
Laboratuvar saat 11'de kapanıyor ama biz dört saat sonra geliyoruz, tek güvenlik görevlisi olduğunda. | Open Subtitles | يتمّ إغلاق المختبر الساعة 11م ولكنّنا سنأتي بعد 4 ساعات حينما لا يكون هنالك سوى حارسٌ واحد |