ويكيبيديا

    "حالتهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • durumları
        
    • durumu
        
    • durumlarını
        
    • durumdalar
        
    • Durumlarına
        
    durumları kötüye mi iyiye mi gitti? TED هل أصبحت حالتهم أسوأ ؟ هل تحسنت؟ أم ماذا؟
    Ve durumları her ne kadar talihsiz göründüyse de kötüleşmeye daha yeni başlamıştı. Open Subtitles ,و لسؤ الحظ كما بدت حالتهم . كان الأمر يسوء
    Gerçi durumları şuanda sabit olmasına rağmen... derin bir şizofreni uykusundalar ve kendileri ile iletişime kurulmuyor. Open Subtitles ومع ذلك تبدو حالتهم مستقره الان وتبدو عليهم اشارات غريبه ولكنهم غير قادرون على الاتصال
    Zengin ülkelerde durumu gayet de iyiye giden iyileşen milyonlarca insan var, çünkü hastalığı tedavi edecek ilaçlara sahipler. Open Subtitles لدينا الكثير من المرضى بالدول الغنية الذين تتحسن حالتهم بشكل ممتاز لأنهم يحصلون على الأدوية لمعالجته.
    Ve bu arada, göçmenlik durumu ne olursa olsun herkese bakmakla yükümlüsünüz. Open Subtitles وبالمناسبة، أنت مطالب بمعالجة كل المرضى بغض النظر عن حالتهم
    Benim işim o adamların durumlarını izleyip kontrol etmekti. Open Subtitles عملي كان مراقبة هؤلاء الرجال السيطرة على حالتهم
    Hepsi çok kötü durumdalar. Neredeyse onlar için üzüleceğim. Open Subtitles حالتهم سيئه للغاية أشعر بالأسى عليهم
    Hastaların Durumlarına ve aciliyete göre sınıflandırılmasını istiyorum! Open Subtitles أريد تنظيم المرضى بحسب حالتهم الصحية ومدى خطورتها
    Elimizde onların katatonik durumları ile ilgili herhangi bir olumlu test sonucu yok. Open Subtitles لم نحصل أي نتيجة فحص ايجابية على أي سبب طبي على حالتهم
    Sağlık durumları yüzünden reddedileceklerini başvurularından anlamıştım ama o kadar mutlu olmuşlardı ki. Open Subtitles وعندما نظرت إلى تطبيقهم يمكن أن أخبر بأن كلاهم سيهبط بسبب حالتهم الصحية وهم كانوا سعداء جداً
    - durumları kötü. Onları dışarı çıkarmalıyız. Open Subtitles حالتهم قذرة، يجب أن نخرجهم من هناك سريعا
    Tutuklanan tüm İsrailliler, sağlık ve yaş durumları ne olursa olsun tutukevine götürülecekler. Open Subtitles جميع المعتقلين سوف يرحلون إلى مركز الأعتقال الرئيسي، مهما كانت حالتهم الصحية أو كان سنهم.
    Biz Camp X'de, fiziksel durumları zirvede olan adamları en iyinin en iyisi olarak eğitiriz. Open Subtitles في مخيم إكس, ندرب أفضل الأفضلية رجال في أوج حالتهم الجسدية
    durumları hakkında bilgi veremem. Open Subtitles ، ما هو الأمر؟ لا يمكنني أن أناقش حالتهم معك
    Az önce hastanedeydim, durumları kötüleşiyor. Open Subtitles لقد كنت في المستشفى، حالتهم تتدهور
    durumu değişmeyip değiştiğini sananlar da aynı şekilde. Open Subtitles نفس الشيء مع من حصلوا على العلاج الوهمي، لم تتغير حالتهم.
    durumu kritik olan iki kurban ameliyat masasında vefat etti. Open Subtitles ضحيتان ممن كانت حالتهم حارجة ماتا على طاولة العمليات.
    20 hasta kaldı. 12'sinin durumu kritik diğerlerinin durumu stabil. Open Subtitles بقي 20 مريضًا، 12 بحالة حرجة، والبقيّة حالتهم مستقرّة.
    Duygusal durumlarını yansıttığına inandıklarını birine. Open Subtitles شخص يستشعرون فيه انعكاس حالتهم العاطفية.
    Uyarı bürosu, bilgisayarlarının sinyalinin gün boyunca çok değişken olduğunu, durumlarını kontrol edemediklerini söyledi. Open Subtitles لقد قالَ مكتبُ البلاغاتِ بأنَّ هنالكـَ خطبٌ ما في أجهزتهم طوالَ اليومِ ممّا منعهم من التأكدِ من حالتهم
    durumlarını öğrenmek için birini yollayacağım. Open Subtitles ــ لقد جعلتُ أحدهم يطمئن على حالتهم , حسناً ؟
    Buradaki bazı insanlar gerçekten berbat durumdalar. Open Subtitles البعض هنا حالتهم سيئة للغاية
    Durumlarına bakarsak öldürmeyi tercih ettiğini görülüyor. Open Subtitles حالتهم تشير إلى أن أنه أحب أن يقتلهم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد