Ve eğer nörolojik bir sebep varsa, bir tedavi bulabilir miydik? | TED | وفي حال كان هذا صحيحاً هل يمكننا أن نجد له علاجاً؟ |
Oradaki adamın deneyimlerini iyileştirmek için ve eğer o iyi biri değilse kendimizi korumak için onun tüm verilerini toplamalı mıyız? | TED | هل ينبغي علينا أن نجمع كل بيانات ذلك الشخص لجعل من تجربته أفضل ونحمي أنفسنا في حال كان غير مفيدٍ لنا ؟ |
Amerikan hukuk sisteminde suçlanan kişilerle, eğer bu Amerikan hükümetinin yarar sağlıyor ise, bundan bir şey çıkarmak ve anlaşmaya gitmek gibi güçlü bir gelenek vardır. Her zaman bu tür tartışmaların içinde bulunuruz. | TED | لكن هناك تقليد قوي في العداله الامريكيه للنقاش مع اشخاص تم اتهامهم بتهم, من اجل في حال كان الامر مفيدا للحكومه للحصول على شئ من هذا الامر, انه هناك احتماليه لهذا النوع من النقاشات. |
Bizi tekrar aramadığınız için, bir sorun olursa diye numaramızı bıraktık. | Open Subtitles | و منذ أنكِ لم تعاودي الأتصال بنا فتركنا الرقم مجدداً, في حال كان هناك مشكلة |
Bir ajan onu evine götürdü fidye talebi olursa diye onunla kalıyor. | Open Subtitles | قام بعميل بأيصالها للمنزل و هو بصحبتها فى حال كان هناك اى مطالبة بفدية |
neyse, bütün bunları sizin daha iyi bilmeniz gerekiyor değil mi? | Open Subtitles | على أي حال كان كلاهما متخصص في عمليات اعادة بناء الوجه |
Sonra Tanrı geleceğe baktı ve anladı ki; eğer dünya adil olursa varolamazdı. | TED | ولكن عندما نظر الله الى المستقبل راى انه في حال كان الكون عادلا تماما فانه لايمكن ان يُخلق |
eğer gemi gelirse ve yavrusu orada değilse, anne bir balina ne yapar? | TED | فمالذي يتوجب على الام القيام به في حال كان صغيرها بعيد عنه .. مع وجود السفينة |
eğer bir papaz bu olayın içindeyse ve bütün gözler bu olay üzerindeyse polis departmanı ne yapılmasını ister? | Open Subtitles | في حال كان للقس علاقات قويّة وكانت الأعين مركزة على القضيّة مالذي يريده المفوّّض؟ |
Star trek'i izlemiş herhangi bir kimse, eğer kalkanlar kapanırsa, gemini işinin bittiğini bilir. | Open Subtitles | و في حال كان الحقل المغناطيسي ضعيفاً فإن قابليته للحماية تُصبح ضعيفة |
Bak, eğer gerçekten gidecekseniz, birlikte takılmalıyız, ...gerçek olma ihtimali için birbirimizi tanımalıyız. | Open Subtitles | اسمع إذا كنت ستغادر حقاً فعلينا أن نمضي الوقت سويةً نتعرف على بضعنا في حال كان الأمر حقاً |
eğer onu oyuna getirmeseydim görüşmeyi öğrenip oraya gelecekti yine. | Open Subtitles | ان لم العب به كان سيكتشف بشأن الاجتماع ويقتحمه على اي حال كان سيكون اكثر فعالية |
eğer bir yerlerde 200 bin doların yoksa korkarım hiçbir yere gidemezsin. | Open Subtitles | وعقدك، لذا إلا في حال كان لديك 200 ألف دولار موجودة في مكان ما، أخشى أنك لن تذهب إلى أي مكان. |
Olağan dışı bir şey olursa diye günün 24 saati hemşire bulunduruyoruz. | Open Subtitles | لدينا ممرضة متاحة خلال الـ 24 ساعة في حال كان هناك شيء غير إعتيادي |
- Bir aile buluşması olursa diye.. | Open Subtitles | مٌفاجئة اٌخرى فقط في حال كان هناك لم شمل للعائلة . |
İşin içinden harika bir şekilde sıyrıldın. Her neyse, zamanımızı boşa harcamadık. | Open Subtitles | أنتِ تخرجين نفسكِ سريعاً، علي أي حال كان وقتاً لا بأس به |
Her neyse Amalfi'deydi ve geçen yaz, aniden, huysuzlanmaya başladı ve... | Open Subtitles | على أى حال كان فى آمالفى فجأة فى الصيف الماضى لقد بدا مضطرباً |
Önemli değil. Her neyse, adımı yasal yoldan değiştirmem gerekti. | Open Subtitles | لا يهم، على أية حال كان لا بد أن أغير إسمي، وهذا ما قمت به قانونياً |