| çok uğraştım onu gerçek ve parçalanmayacak bir aileye verdiğime emin olmak için. | Open Subtitles | حاولت بشدة أن أتأكد من أنها ستعثر على عائلة حقيقية، عائلة لن تتفرق. |
| Ona dönüşmemek için çok uğraştım ama döngüyü devam ettirdim. | Open Subtitles | حاولت بشدة ألا أكون مثله لكنى تركت الحال كما هو |
| Bunu durdurmak için çok uğraştım fakat yapamadım, çünkü bağımsız bir şekilde oluyordu. | TED | حاولت بشدة إيقاف يدي، لكنيّ لم أستطع، لأن الحياة كانت تدب فيها بشكل منفصل. |
| Olanları unutmak için çok uğraştım... ama olanlardan sonra sanırım artık görüşmesek iyi olacak. | Open Subtitles | لقد حاولت بشدة ان انسى, انت تعرف,كل شيئ قد حدث ...انه فقط انا لا اعتقد انه يجب ان نتسكع معا بعد الان |
| Sana yaranmak için uğraştım, hem de çok uğraştım. | Open Subtitles | لقد حاولت بشدة بشدة أن أدخل إليك |
| Kirişleri kaldırmak için çok uğraştım, ama nafile. | Open Subtitles | حاولت بشدة رفعهن لكن دون جدوى |
| Bizi oradan çıkarmak için çok uğraştım. | Open Subtitles | حاولت بشدة إخراجنا من هناك |
| Denedim. çok uğraştım. | Open Subtitles | حاولت، حاولت بشدة. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 