- Seni öldürmeye çalıştı baba. - Öylece duramayız... | Open Subtitles | لقد حاول قتلك يا أبى لا يمكنك فقط الوقوف |
Seni öldürmeye çalıştı, Sophie. | Open Subtitles | وسوف نكون بمكان بالقرب منه حاول قتلك صوفي |
Bu Seni öldürmeye çalışan adama yardımsever gibi görünmekten daha sağlıklı olur. | Open Subtitles | إنه صحي أكثر من تظاهرك بفعل الخير مع الرجل الذي حاول قتلك |
Seni öldürmeye çalışan herkesi ararsak, başka iş yapamayız. | Open Subtitles | لو تقصينا كل من حاول قتلك لما فعلنا أي شيء آخر |
Şans vermiştik karşılığında seni öldürmeye kalktı. | Open Subtitles | لقد مُنح تلك الفرصة وفي المقابل حاول قتلك. |
Birisi seni öldürmek istedi. Polise gitmeliyiz. | Open Subtitles | شخص ما حاول قتلك يجب علينا أن نذهب إلى الشرطة |
Verdiğin ifade yüzünden hapse girdiği için seni öldürmeye çalışmış olabilir mi? | Open Subtitles | أتعتقد أنّه حاول قتلك لأنّ شهادتك تسبّبت بسجنه؟ |
Seni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاول قتلك أنا لا أحاول حمايته,نحن نتواصل فقط |
En son babanla aynı odadayken, Seni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | آخر مره عندما كنت بغرفة مع والدك لقد حاول قتلك |
Ama Seni öldürmeye çalıştı. Orada kalıyor. | Open Subtitles | أنظري، لقد حاول قتلك إنه يبقى هنا |
Bunu duymak istemediğini biliyorum ama birileri Seni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | أعرف أن هذا ليس ما تريدين سماعه ... ولكن شخصًا ما قد حاول قتلك |
Seni öldürmeye çalıştı, John. | Open Subtitles | حاول قتلك ياجون |
Seni öldürmeye çalışan adam bir katliama hazırlandığını söyledi. | Open Subtitles | الرجل الذي حاول قتلك قال أنّك كنتَ تخطّط لمذبحة |
Seni öldürmeye çalışan adam Rus İstihbaratı için çalışıyordu. Operasyonunuza müdahale eden onlardı. | Open Subtitles | الرجل الذي حاول قتلك كان يعمل للاستخبارات الروسية ذاك الذي وجد نفسه في خضم عمليتك الخاصة |
Seni öldürmeye çalışan adam Rus İstihbaratı için çalışıyordu. | Open Subtitles | الرجل الذي حاول قتلك يعمل لدى المخابرات الروسية |
Yani aylar önce Seni öldürmeye çalışan yarı insan yarı köpek balığı olan şey. | Open Subtitles | تعنون نصف الإنسان نصف القرش الذي حاول قتلك منذ أشهر |
Baş dedektifin kayıp, Seni öldürmeye çalışan adam yaşıyor ve Beyaz Saray'daki köstebek hâlâ saklanıyor. | Open Subtitles | المحقق الأساسي مفقود الرجل الذي حاول قتلك لازال حيا ولازال الجاسوس بالبيت الأبيض غير معروف |
- İyi de biri seni öldürmeye kalktı. Bak, ben... | Open Subtitles | ولكن هناك من حاول قتلك .. اسمعي , انا |
Evet ama onun birini öldürdüğünü gördün büyük ihtimalle seni bu yüzden öldürmek istedi. | Open Subtitles | أجل ، لكنك رأيته يقتل شخص ما وهذا ربما يكون سبب أنه حاول قتلك |
Birisi frenlerin ile oynayarak seni öldürmeye çalışmış | Open Subtitles | أحدهم حاول قتلك عبر العبث بمكابح سيارتك |
Sadece seni öldürmeye çalışanın o olduğunu düşünmenin yanlış olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | الآن أنت ستخبريني كيف تتم الأمور هنا؟ أنا فقط أعتقد بأنه ليس عليك أن تفترض بأن بوب هو الذي حاول قتلك |
Teslim mi olacaksın Amerika'nın geleceği adam seni öldürmeye çalışıyor ve bölmeye çalışan kim ? | Open Subtitles | انت ذاهب للتنازل عن مستقبل أمريكا في يد الرجل الذي حاول قتلك والذي يحاول تقسيم البلاد؟ |
Bu onun seni öldürmek isteyen insanı tanıdığını değiştirmez. | Open Subtitles | هذا لا يغيّر حقيقة أنّها تعرف الرجل الذي حاول قتلك. |
Televizyon onun beynine girmiş ve seni öldürmesini söylemiş olmalı. | Open Subtitles | اعتقد ان التلفاز تمكن من عقله لذلك حاول قتلك |
Tamam pek soğukkanlı biri olduğum söylenemez ama bağlantının seni öldürmeye çalıştığını düşünürsek şu anda birbirimizi suçlamayı bırakıp o bizi bulmadan biz onu bulmalıyız. | Open Subtitles | لست عادة صوت الهدوء لكن بإعتبار أن معالجك حاول قتلك للتو ربما عليك أن تتوقف عن الإشارة بأصابع الإتهام |