Kucağıma kalem düşürmüştüm, apış kısmında mürekkep lekesi kalmıştı. | Open Subtitles | سَقطتُ a قلم في حضنِي، وهو تَركَ لطخة حبرِ على المنشعبِ. |
Apışında kocaman bir mürekkep lekesi olduğu için sorun olmaz diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ بخيرَ لأن أنت عِنْدَكَ a لطخة حبرِ كبيرةِ على المنشعبِ. |
Bir aydır uyuyamadığımı biliyor musun kanepe minderlerinden birine bir damla mürekkep bulaştırdığım için? | Open Subtitles | (مونيكا) ، أتعرفين بأنى لم أستطع النوم لمدة شهر لأن نقطة حبرِ سقطت على إحدى مساند الصوفا ؟ |
Burada bir leke vardı, mürekkep lekesi gibi. | Open Subtitles | كان هناك قليلاً a لطخة، مثل لطخةِ حبرِ. |
mürekkep bayağı solmuş. | Open Subtitles | ذلك المَبْهُوتِ حبرِ الجميلِ. |