Gerçekten o kurumuş mürekkebin beni tutabileceğini düşündün mü? | Open Subtitles | أحقّاً ظننتِ أنّ حبر الحبّار المجفّف يستطيع كبحي؟ |
Eğer sen de beni tanıyorsan bu mürekkebin beni uzun süre tutmayacağını biliyorsundur. | Open Subtitles | وبما أنّك سمعت بي، فتعرف إذاً أنّ حبر الحبّار لا يكبحني طويلاً |
Mürekkep balığı mürekkebini gördüğüm an tanımasaydım çok kötü bir korsan olurdum. | Open Subtitles | ولن أكون قرصاناً بمعنى الكلمة ما لَمْ أميّز حبر الحبّار حين أراه |
Ona yardım edersem bana Mürekkep balığı mürekkebi vereceğini söyledi sonunda Karanlık Olan'dan intikamımı alabilmek için ihtiyacım olan silahı. | Open Subtitles | ومقابل مساعدته عرض عليّ حبر الحبّار وهو سلاح يتيح لي أخيراً الانتقام مِن القاتم |
Kötü günler için kenara biraz mürekkepbalığı mürekkebi saklamıştım ama ne yazık ki Emma buldu. | Open Subtitles | كنت أحتفظ بقليل مِنْ حبر الحبّار أدّخره ليوم عصيب، لكنّها لسوء الحظّ... -عثرَتْ عليه |
Emma, Gold'un dükkanından mürekkepbalığı mürekkebi çalmış. | Open Subtitles | سرقت (إيمّا) حبر الحبّار مِنْ متجر (غولد) |
Mürekkep balığı mürekkebi... Planın bu mu? | Open Subtitles | حبر الحبّار هذه هي خطّتك؟ |
Ah, bu saf Mürekkep balığı mürekkebi, Hiccup. | Open Subtitles | أوه ، هذا حبر الحبّار النقى (هيكوب) |
Mürekkep balığı mürekkebi. | Open Subtitles | حبر الحبّار |
Zelena ve Kanca, beni durdurmak için mürekkepbalığı mürekkebi kullandılar. | Open Subtitles | (زيلينا) و(هوك) استعملا حبر الحبّار لشلّ حركتي |