"حبهما" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Aşkları
• aşklarının
• aşklarını
• sevgileri
• aşkı
• aşkını

Ama onlar Aşkları için, hayatlarını tehlikeye attılar.
ولكن من أجل حبهما كانا على إستعداد للمخاطره بحياتهم نفسها

"Sasha ve Göz Doktoru" ndaki Aşkları hepimizin gözünü açtı.
حبهما فتح عيوننا في فيلم ساشا و طبيب العيون

Annem, aşklarının sürdüğünü ve babamın suskun kalmasını hatırlatmak için babama yazma riskini, bu korkunç riski göze aldı.
، جازفت أمي بشدة بالكتابة لأبي تذكره بأن يبقى حبهما و يبقي على صمته

Onlar da günlerce yan yana çalışmışlar aşklarının ve sonunda kadını öldüren radyumun ışıltısıyla yıkanmışlardır.
الذين امضيا ايامهما بالعمل جنبا الى جنب يتلقيان الاشعاع من حبهما و معدن الراديوم و الذي تسبب بمقتلها بالنهاية

Beklemesi gerekiyordu çünkü zaman aşklarını daha güçlü öpüşmelerini daha tatlı kılacaktı.
كان يجب أن ينتظر، لأن ذلك جعل حبهما أقوى وقبلتهما أكثر عذوبة

Fakat sevgileri öyle güçlüymüş ki, sonunda bir yolunu bulmuşlar.
لكن حبهما كان قوياً و قد وجدوا طريقة

Onların ölümsüz aşkı sayesinde hava ne kadar soğuk olursa olsun, bu göl asla donmaz.
يقال أن بسبب حبهما الراسخ لم تتجمد هذه البحيرة أبداً

Hayatları boyunca gerçek aşkını bulmak için yeniden doğarlar.
حياة بعد حياة، يولدان ليجدا حبهما الحقيقي

Eğer Aşkları yeterince güçlüyse nasıl birbirlerinden nefret ettiler?
يا أخي لو كانا حبهما بهذه القوة فكيف تحول إلى كره إذن ؟

Aşkları yeniden alevleniyor ve bir gece kadın şeyi itiraf ediyor.
يشتعل حبهما من جديد، وثم في أحد الليالي.. وبشكل مفاجئ تعترف له...

Aşkları kusursuz bir temenni gibiymiş.
.كان حبهما كصلاة تامة

Aşkları sonsuza dek sürecek!
حبهما سيستمر للأبد

Aşkları hepimize esin kaynağı olsun.
حبهما إلهام لنا جميعاً

Prens Khufu ve Shayera kötü bir adam tarafından öldürülür ama... ..Aşkları o kadar güçlüdür ki sonsuza kadar birbirlerine bağlanırlar.
قتل الأمير (كوفو) و(شاييرا) من قبل رجل شرير لكنّ حبهما كان قويّاً، فارتبطا للأبد

Zor zamanlar geçiren ömrünün sonbaharında orta yaşlı bir çift mucizevi bir şekilde aşklarının meyvesini taşıyor.
زوجان بمنتصف العمر عاشا معًا أوقات صعبة بآخر أيام حياتهما يرُزقا بثمرة حبهما بمعجزة

Büyük aşklarının arasına girmedim. Benim yüzümden ayrılmadılar.
أنا لم أقُم بتخريب العلاقة بين حبهما العظيم , لم أكن أنا

Eğer buna son vermezsek aşklarının ateşi ilk önce bizi yakacak.
د عونا ننه هذا الأمر الآن ... قبل أن ينتشر لهيب حبهما .

Bu bir erkek ve kadının aşklarını birbirlerine gösterme şekli.
انه مجرد رجل وامرأة يظهران حبهما لبعضهما البعض

Böylece ne olursa olsun durum ne kadar kötüye giderse gitsin, aşklarını hatırlarlar.
حتى إذا مهما حدث، مهما سائت الأمور يتذكرا حبهما

Fakat sevgileri büyüdükçe daha çok birlikte olmayı ve birbirlerinin dünyasını paylaşmayı istediler.
،بينما زاد حبهما لبعض ...تمنيا أن يكونا معأً ويتشاركان بعالمهما...

Paul ve Chani'nın sevgileri büyüdü.
بول وشانى نما حبهما

Jules'ün gözünde Catherine'le Jim'in aşkı göreli, oysa kendi aşkı mutlaktı.
كان حبهما نسبي لكن بالنسبة لـ "جول" فهو مطلق

Hayatları boyunca gerçek aşkını bulmak için yeniden doğarlar.
حياة بعد حياة، يولدان ليجدا حبهما الحقيقي...