Kocan ve eski sevgilisi erken geldi. | Open Subtitles | ... حبيبته السابقة جاءت مبكراً |
Bana bebeği alması ve doktora götürmesi gerektiğini söyledi, çünkü eski sevgilisi Brianna'nın işi varmış. | Open Subtitles | لقد أخبرني بأنه اضطرّ لأخذ الطفل إلى الطبيب , لأنّ حبيبته السابقة (بريانا) , لم تتمكن من أخذه اليوم |
Bir dakika. eski kız arkadaşı hakkında kafası karışan sendin. | Open Subtitles | انتظر لجظة, انت من كان محتاراً بشأن حبيبته السابقة. |
Problemleri başladığından beri eski kız arkadaşı. | Open Subtitles | حبيبته السابقة تعرفون منذ ان بدأت المشاكل |
Öyle aklıma geldi. Son sevgilisi kalbini fena kırmış. | Open Subtitles | مجرد فكرة حبيبته السابقة فطرت قلبه |
Neden telefonunda eski sevgilisinin resmi var? | Open Subtitles | لماذا لديه صورة حبيبته السابقة على هاتفه؟ |
Hiç birşey bir kadını eski sevgilisinden hayıflanan bir adam kadar azdıramaz. | Open Subtitles | صحيح، لا شيء يثير الفتيات أكثر من الإنصات لرجل يتحسر على حبيبته السابقة |
Eski bir arkadaş veya sevgiliden sürpriz haber alacağınız anlamına geliyor. | Open Subtitles | كذلك ، يمكن أن يعني في زيارة مفاجئة من صديق أو حبيبته السابقة. |
Buradaki esneme-festivali, eski sevgilisi Alison ondan bir sene önce ayrıldığından beri dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | مهرجان ممل هنا, لم يخرج منذ ان هجرته حبيبته السابقة (آليسون) قبل أكثر من عام. |
eski sevgilisi Katherine ile arasında geçenleri biliyor musun? | Open Subtitles | -آآه-هاه... . -أتعلمين ما حدث ، مع حبيبته السابقة (كاثرين)؟ |
Evet ama ilk önce Noel eski kız arkadaşı ile gitmiş. | Open Subtitles | أجل, لكن (نول) رحل مع حبيبته السابقة أولاً. |
Üniversitedeki eski kız arkadaşı. | Open Subtitles | لقد كانت حبيبته السابقة من الجامعة . |
Duyduğuma göre o grupta eski kız arkadaşı Gina Zanetakos da varmış. | Open Subtitles | (فريق علمت أنه يتضمن حبيبته السابقة (جينا زانيتاكوس |
Son sevgilisi kalbini fena kırmış. | Open Subtitles | فطرت حبيبته السابقة قلبه |
Justin hâlâ eski sevgilisinin evlenmesine üzülüyor. | Open Subtitles | اوه, يارجل, جاستن لا يزال غاضباً على حبيبته السابقة, اه, سوف تتزوج. |
eski sevgilisinin evinden eşyalarını alması lazım. | Open Subtitles | عليه إخلاء أغراضه من بيت حبيبته السابقة |
Birisi eski sevgilisinin şerefini koruyordu. | Open Subtitles | كان أحدهم يدافع عن شرف حبيبته السابقة |
Sam'e eski sevgilisinden sahte mesaj mı yolladın? | Open Subtitles | أرسلت لسام رسالة على أساس أنها من حبيبته السابقة |
Eski bir arkadaş veya sevgiliden sürpriz haber alacağınız anlamına geliyor. | Open Subtitles | كذلك ، يمكن أن يعني في زيارة مفاجئة من صديق أو حبيبته السابقة. |