"حبّكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• aşkın
• aşkını
• sevgin
• aşkınız
• sevmekten
• sana aşık
• sana olan aşkım

Sana bir şey söyleyeyim... Uzun zamandır kayıp aşkın intihar peşinde.
دعيني أخبركِ شيئاً، حبّكِ الضائع مُنذ أمدٍ لديه أمنيّة إنتحار.

Buraya gerçek aşkın, korsanın hayatını kurtarmak için geldin.
أتيتِ لإنقاذ حياة حبّكِ الحقيقيّ، القرصان.

Atıştırmalık hafif bir şeylerle sıkıcı görev yapma aşkını da yanında getir.
لذلك أحضري وجبات خفيفة و حبّكِ للمهمّات المُمِلة

Bugün de sen gerçek aşkını bu arabada bulacaksın.
واليوم ستجدينَ حبّكِ الحقيقي في هذه السيارة

Bu kıza olan sevgin kana susamışlığından daha güçlü olan tek şey. Kapat şunu.
الشيء الوحيد الأقوى من نهمكَ للدماء هو حبّكِ لهذه الفتاه، ابطله.

Bu adama karşı olan aşkınız oldukça yoğun olmalı.
لا بدّ أنّ حبّكِ لهذا الرجل عميقٌ جدّاً.

İçki içmemen dışında, hiçbir şeyden dolayı seni sevmekten vazgeçmem.
لا شيء يمكنه منعي من حبّكِ عدى أنّك لا تشربين.

sana aşık olduğumda romantik olmayı bıraktım biraz.
إنّه فقط، عليّ ان اترك الرومانسيّة عِندما أقعُ في حبّكِ

Kalbimde sadece sana olan aşkım var.
قلبي ليس فيه سوى حبّكِ.

İlk aşkın bendim, değil mi?
أنا كنت حبّكِ الأول، أليس كذلك؟

Ama gerçek aşkın benim.
لكنّي... أنا حبّكِ الحقيقي.

Bir yıl uzun bir zaman gibi görünüyor, biliyorum ama bu sana aşkını sınaman için zaman verecektir.
أدري أن سنة تبدو كمدة طويلة لكنّها ستمنحك وقتًا لتختبري حبّكِ.

İlk aşkını asla unutmazsın.
لا يمكنكِ نسيان حبّكِ الأول قط.

Eğer denemiş olsaydın sevgin onu kurtarabilirdi!
حبّكِ كان سينقذه، لو أنّكِ حاولتِ

Ablana olan sevgin tek ihtiyacım olan şeydi.
حبّكِ لشقيقتك كان كلّ ما أحتاجه

Çok iyi iş çıkardınız; bu adama olan aşkınız fazlasıyla derin olmalı.
يا له مِن استعراضٍ أدّيتِه هناك. لا بدّ أنّ حبّكِ لهذا الرجل عميقٌ جدّاً.

Kashmir'e olan aşkınız... İslamabad'la ifade edilir mi?
حبّكِ لـ(كشمير) هل تعبّرين عنه لـ(إسلام آباد)؟

Ne olursa olsun, seni sevmekten vaz geçmeyeceğim.
{\pos(192,220)} ومهما يحصل، لن أتوقف أبداً عن حبّكِ.

Seni sevmekten hiç vazgeçmedim.
-إنتظرتُ طويلا . -لن أتوقف أبداً عن حبّكِ .

Korkarım hemen gitmen gerekiyor, o güzelim yeşil gözlerine biraz daha bakarsam sana aşık olacağım çünkü.
الآن، عليكِ الرحيل لأني أخشى إن حدقت بعيناكِ الجميلتان طويلًا فحتمًا سأقع في حبّكِ