Herkese, bize karşı can-ı siperane mücadele ettiğini söylersin biz ağzımızı hiç açmayız ve bu durumdan kahraman olarak bile sıyrılabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن نقول الجميع أنك قاتلت صحيحًا ضدنَا. ونحن لن نقول حتىّ كلمة. ويمكنك حتى الخروج من هذا و أنت البطل. |
Küçükken bir parça meyveyi bile sormadan almazdın. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً لم تكن تأخذ حتىّ قطعة من الحلوي بدون سؤال |
Hiç değilse farklı bir şey yapıyor olacaksın. Hey, sana mektup bile yazabilirim. | Open Subtitles | علي الأقل ستفعل شئ مختلف يمكنني حتىّ مراسلتك |
Suratsız, sakallı ve pis kokan barbarların kralıyla tanışana kadar düşünmedim. | Open Subtitles | ليس حتىّ قابلتُ ملكَ التجهمِ، والذي أصبح بربري قدرُ ذو لحية. |
Ve eğer karımı öldürecek olsaydım bile bunu kilitli bir evde, bu kadar çok tanığın önünde yapmazdım. | Open Subtitles | و حتىّ إن كنت لأ قتل زوجتى ما كنت لأفعل هذا فى منزل مغلق مع مجموعة من الشهود |
Ve karımı öldürecek olsam bile Bunu kilitli bir evde ve bu kadar tanığın önünde yapmazdım. | Open Subtitles | و حتىّ إن كنت لأ قتل زوجتى ما كنت لأفعل هذا فى منزل مغلق مع مجموعة من الشهود |
Vay be, işte hayat bu, değil mi, çocuklar? Vites değiştirmek zorunda bile değilsin. | Open Subtitles | هذه تكون الحياة ، يا أطفال لسنا بحاجة حتىّ لتغيير التروس |
Ve sana yalvarıyorum, bunu başka kimseye söylememen için, çünkü şu an işsizim ve bu paranın onda birine bile razıyım. | Open Subtitles | الآن أنت تعرف حقيقتى أتوسل إليك ألا تُخبر أحداً لأنى لا أعمل وكنت بحاجة ٌ حتىّ لِعُشر هذا المبلغ |
Şimdilik o bile iyi gelmiyor. Devam edecek olursak kurbanların bazıları, araba kullanırken kaçırılmışlar. | Open Subtitles | شكراً يا سكر ، للوقت الحالي حتىّ هذا لا يشعرني بتحسن لنمضي.. |
Tek bir eşyayı bile paketlemeye gönlüm el vermiyor. Biliyorum. Ben de onu çok özledim. | Open Subtitles | ـ لم استطع حتىّ أن ألقي بشئ ـ أجل ، أعرف ، فأنا أفتقدها أيضاً |
Ona bu sabah her şeyi anlatmalıydım. Şimdi ise çok üzülecek ve gitmek bile istemeyeceğim. | Open Subtitles | كان يجب فقط أن أعلمها هذا الصباح والآن ستتضايق جداً ، ولا أعتقد حتىّ أنني سأرحل |
Peki, eskilerden konuşmak yok. Şok edici küçüklükteki sosisinden bile. | Open Subtitles | حسناً ، إذاً لا حديث عن الأحباء القدماء ولا حتىّ أنه وياللصدمة ، لديه قضيب صغير؟ |
Lily, bazen diğer kadını düşünüyorum. Tamam, bu olmaz ama bunu yapsam bile kendimi suçlu hissederim. | Open Subtitles | حسناً هذا يحدث ولكن حتىّ حينما أتخيل أشعر بالذنب الشديد |
Biz diğer anlaşmaları yapmayı bitirene kadar orada kalabilirsin. | Open Subtitles | ولربما تبقي هناك حتىّ أقوم بترتيبات أخري |
Doğduğundan 18 yaşına kadar aynı ayakkabıyı giyen birine bakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر للأمر من حيث ولادته حتىّ يصبح بسن الـ 18 عام |
Ve şimdi bunun karşılığında ceza olarak bebek doğana kadar seks yapamayacağım. | Open Subtitles | والآن عقابي أنه لا يمكنني المضاجعة حتىّ ولادة الطفل |
Kötü bir anı gibi aklımın derinliklerine inene kadar sana katlanabilirim. | Open Subtitles | يمكنني التصميم علي تجاهلك حتىّ تبهت كذكري سيئة |
Sakın galeyana gelme ya da öldürülme, ...sonuna kadar bekle ve gözlemle. | Open Subtitles | لا تتسبّب بقتل نفسك إنتظرْ حتىّ نهّاية الأمرِ وشاهّد ؟ إنظرْ كيف يقوم المُحترفون بالأمر |