Eve gidemem o adamın neden beni öldürmeye çalıştığını öğrenene kadar. | Open Subtitles | لا أستطيع العوده للمنزل حتى أعرف لماذا حاول ذلك الرجل قتلى |
Kim olduğunuzu ve neler döndüğünü öğrenene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | انا لن أذهب إلى أي مكان حتى أعرف من انت وماذا يجري |
Lütfen bırak bunu ben halledeyim. Ben tüm hikayeyi öğrenene kadar bir şey yapma. | Open Subtitles | دعني أتكفل بهذا أرجوك لا تفعل شيئاً حتى أعرف القصة بأكملها |
Ben ne olduğunu bulana kadar başka masum tasarruf değilim. Beni duyuyor musun? | Open Subtitles | لن أنقذ بريئاً آخر حتى أعرف ما الذي حدث ، هل تسمعوني ؟ |
Nasıl başa çıktığını öğrenmek için bekleyemedim. | Open Subtitles | لم أستطيع أن أنتظر حتى أعرف كيف أمكنكِ أن تصمدي |
Seni sevdiğimi söyleyebilirdim, ama kim olduğumu bilene kadar, nasıl ifade edebilirim ki? | Open Subtitles | يجب أن أقول بأني أحبك ولكني حتى أعرف نفسي, أعنيها ذلك؟ |
Çünkü ben neler olduğunu anlayana kadar bu evden çıkmayacak. | Open Subtitles | لأنّه لن يغادر هذا المنزل حتى أعرف مالذي يجري حقّاً |
Yıkılmayacak. Burada ne olduğunu çözene kadar bu bina ayakta kalacak. | Open Subtitles | ليس بعد الان,سيبقى قائما حتى أعرف ما جرى الان |
Hangi cebinde olduğunu bile biliyorum. | Open Subtitles | أنا حتى أعرف بأي جيبٍ تضعه |
Fakat öğrenmek istiyorum ve öğrenene kadar da direneceğim. | Open Subtitles | ولكني أريد أن اعرف ، وسأظل أثابر حتى أعرف. |
Onun kim olduğunu ve ne istediğini öğrenene kadar da, olmaya devam edecek. | Open Subtitles | حتى أعرف من هي وأعرف ما تريد فإن هذه الأحداث ستستمر |
Nathaniel, Blair'in nerede olduğunu öğrenene kadar Raina'yı düşünemem bile. | Open Subtitles | ناثانيال ، لا أستطيع حتى أن أفكر برينا حتى أعرف مكان بلير |
Kız kardeşime kimin zarar verdiğini öğrenene kadar buradan ayrılmayacağım. | Open Subtitles | لن أغادر حتى أعرف مَن يُحاول إيذاء أختي. |
Ta ki ben Colorado'lu çocuğa ne olduğunu öğrenene kadar. | Open Subtitles | حتى أعرف أكثر حول ما حدث إلى فتى كولورادو |
Düşünmüyorum, ama neden saklandığını öğrenene kadar bu ihtimali eleyemem. | Open Subtitles | لا أظن,لكن لا يمكن أن ألغي الإحتمال حتى أعرف ما يخفيه |
Nedenini bulana kadar uçaktaki yerini almaması lazım. | Open Subtitles | حتى أعرف سبب ذلك فهي لن تسترجع وظيفتها في قمرة القيادة مجدداً |
Sonra da bir çözüm yolu bulana kadar cesedi sakladım. | Open Subtitles | ومِن ثمّ خبّأتُ الجثة حتى أعرف ما سأفعل. |
Ayarlamalar için bir sonraki adımda ne yapmam gerektiğini öğrenmek için arıyorum. | Open Subtitles | أنا أتصل حتى أعرف ماذا عليّ أن أفعل بالضبط للقيام بالترتيبات للخطوة التالية. |
Anladım. Hangi şarkı olduğunu öğrenmek için ıslık çalacaksın. | Open Subtitles | يجب عليّ , حتى أعرف أي أغاني محبوبة |
İyi olduğunu bilene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أذهب لأي مكان حتى أعرف أنك بخير |
Neler olduğunu anlayana kadar çocukları bu evden götüreceğim. | Open Subtitles | سأخرج الأطفال من هنا، على الأقل حتى أعرف مالذي يحدث. |
Ben her şeyi çözene kadar kimseyi arama. Burada mı? Ciddi misin? | Open Subtitles | لا اتصالات حتى أعرف ما الذي يحدث |
Onların ne kadar kazandığını bile biliyorum. | Open Subtitles | حتى أعرف كم تعطيهم |
Çocuklarla konuşmayı bilmek için çocuğa gerek yok. | Open Subtitles | - ليس من المفترض أن يكون لي طفل حتى أعرف كيف أتعامل مع طفل |