Hatta bir keresinde ona iş verebilir miyim diye buraya bile getirdi. - Ama vermediniz. | Open Subtitles | حتى أنّها أحضرته إلى هنا ذات مرّة لترى ما إذا كنتُ أستطيع أن أجد له وظيفة |
Ve bir çocuğu olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | كانت ليلة واحدة ولم أعلم حتى أنّها أنجبت فتاة |
İçimde var olduğunu bile bilmediğim kapıları açmamı sağladı. | Open Subtitles | لقد فتح لي أبواباً لمْ أعرف حتى أنّها موجودة. |
Kullandığı gizli bir e-posta hesabı bile bulmuş. | Open Subtitles | حتى أنّها وجدت حساب البريد الإلكتروني السرّي الذي كان يستخدمه. |
Hatta polis bana söyleyene kadar öldüğünü bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أكن أعرف حتى أنّها كانت ميّتة حتى أخبرتني الشرطة ذلك. |
Çok minnettardı. Dispanserde iş bile buldu. | Open Subtitles | كانت ممتنة جدّاً، حتى أنّها حصلت على عمل في المستوصف. |
Hiçbir fikrim yok. Kaybolduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لا فكرة لديّ، لم أكن أعرف حتى أنّها كانت مفقودة. |
Evde olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم حتى أنّها كانت في المنزل لقد كنتُ أتناول وجبة الإفطار |
Bırakın bildiği eğlence yerlerini beni bile görse tanımazdı. | Open Subtitles | حتى أنّها لن تتعرف علي... ناهيك عن أن تجد الراحة في أمكنة تعرفها. |
Hatta şaka yoluyla Facebook'ta bile bahsetmiş. | Open Subtitles | حتى أنّها نشرت حول ذلك على صفحتها في "الفيسبوك"، وقالت مازحة |
Bugün geldiğini bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم حتى أنّها اليوم هُنا. |
Oğlumuzu bile unuttu. | Open Subtitles | حتى أنّها نسيَت ابننا |
Gittiğinin farkında bile değildi! | Open Subtitles | لم يُلاحظ حتى أنّها إختفت. |
- Kural dışı yarışmacı. Polis bile değil. | Open Subtitles | -مشتركةٌ بالمسابقة، حتى أنّها ليست شرطية . |
Brokolisinin hepsini bile yedi. | Open Subtitles | حتى أنّها أكلت كل الخُضار |
Kamu hizmetini yaparken, bir çocukla bile tanışmıştı. Adı Zach. | Open Subtitles | حتى أنّها إلتقت بشابٍ جديد خلال فترة خدمتها للمُجتمع، يُدعى (زاك). |
Burada olduğundan haberim bile yoktu. | Open Subtitles | -لم أكن أعرف حتى أنّها كانت هنا . |