Durdukları yerde kemiklerine kadar yanan insanlar gördüm. | Open Subtitles | رأيت الناس تحترق حتى العظم عندما وقفت. |
Leşleri kemiklerine kadar temizlerler. | TED | فهي تنظف الجثث حتى العظم. |
Suçluluk hissi seni kemiklerine kadar kemirir. | Open Subtitles | الذنب سيؤرقك حتى العظم |
Bu adama teşekkür et. Elini kaldırmasaydı kemiğine kadar yanardı. | Open Subtitles | أشكر هذا الرجل لو لم يسحبك، لاحترقت حتى العظم |
Onu kemiğine kadar kanatmaya karar verdiğim o andı sanırım. | Open Subtitles | أظن أنها تلك اللحظة التي عزمت على جعله ينزف حتى العظم |
Klitoral kruranın, kasık kemerinden kemiğe kadar nasıl uzadığını gördün mü? | Open Subtitles | أنظري كيف يمتد ساقي البظر على طول قوس العانة حتى العظم تقريباً؟ |
İliklerime kadar hissettim. | Open Subtitles | أشعر بها حتى العظم |
Malvado ve Sam amca arasında derin kemiklerine kadar yüzülmüş. | Open Subtitles | بين ( ميلفادو ) والعم سام ستسلخ حتى العظم |
Ruhunu arındır Gibbs, denizkızları kalan her şeyini almak isteyecekler kemiklerine kadar. | Open Subtitles | تشبث بروحك يا(جيبز)، لأن الحوريات ستأخذ البقية... حتى العظم... |
Ruhunu arındır Gibbs, denizkızları kalan her şeyini almak isteyecekler kemiklerine kadar. | Open Subtitles | تشبث بروحك يا(جيبز)، لأن الحوريات ستأخذ البقية... حتى العظم... ! |
Benimkini kemiğine kadar okşuyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بتدليل قطتي حتى العظم |
Baş parmağımı kemiğe kadar kestim. Eklem yerlerinden birini de. | Open Subtitles | شرطت أصبعين حتى العظم |