Biz gelişigüzel kullanırız diye Tanrı bile isminin ne olduğunu bilmemizi istemiyor. | Open Subtitles | حتى الله لا يريد أن نعرف اسمه حتى لا يبدأ الجميع باستخدامه |
Kimse bunu senden geri alamaz, Tanrı bile. | Open Subtitles | لا احد يمكن ان يأخذ ما هو بعيد عنك ولا حتى الله |
Burada bizim nasıl hayatta kaldığımızı kimse sorgulayamaz Tanrı bile! | Open Subtitles | وإلا كيف سننجو هنا لا أحد يُمْلك الإجابة لَيسَ حتى الله |
Tanrı bile gölgelerde yeşili kullanmamış, Mrs. Donahue. | Open Subtitles | حتى الله لم يخلق ظلاً أخضر يا سيدة دانهيو |
Allah bile benim hoca olmamı istemiyor. | Open Subtitles | مولانا، حتى الله لا يريدني أن أكون رجل دين |
Yaptıklarımdan pişmanım ama Tanrı bile geçmişi değiştiremez. | Open Subtitles | ويؤسفني أن الامور حصلت ولكن حتى الله لا يمكنه تغيير الماضي |
Tanrı bile bazen insanların şanslarının yaver gitmediğini görebilir. | Open Subtitles | حتى الله يجد في بعض المرات الاشخاص يملكون حظاً سيئاً |
Eğer bana karşıysan Tanrı bile sana yardım edemez. | Open Subtitles | ولو كنتَ ضدّي حتى الله لا يستطيع مساعدتك |
Tanrı bile ona zaman harcamak istemiyor. | Open Subtitles | حتى الله لا يريد قضاء أي وقتٍ معها. |
Kimse yaptıramaz, Tanrı bile! | Open Subtitles | حتى الله لا يمكنه |
Bunun için sizi Tanrı bile bağışlamayacak. | Open Subtitles | حتى الله لن يسامحكم على هذا |
Tanrı bile bir hatayı affeder. | Open Subtitles | حتى الله يغفر خطأ واحد. |
Allah bile kendi adına buna izin vermezken. | Open Subtitles | بينما حتى الله الذي نعبده لا يسمح بفعل ذلك بأسمه |