Gizli yapacak kadar bile ince değilsin. İllâ tüm dünyaya gösteriş yapacaksın! | Open Subtitles | حتى انك ليس عندك الذكاء لفعل هذا بالسر لماذا امام كل العالم |
Bütün arabalar tekrar geri geldi ve siz araba sürücülerini bile takdir etmelisiniz. Onlar böylesine aşırı hızlı uyum sağladılar. | TED | عادت المركبات، حتى انك تتعجب من سائقي المركبات. لقد تأقلموا بشكل سريع. |
Çok düşünceliydin ve sabah bu konuyu açmadın bile. | Open Subtitles | لكنك كنتِ فى منتهى اللطف حتى انك لم تذكرى ذلك فى الصباح |
Hiç evde yoksun ki. | Open Subtitles | لماذا لا تنتظر حتى انك لا تعود ابدا للبيت |
Duydum ki eskiden eşime sürekli beslenme çantası hazırlarmışsınız. | Open Subtitles | لقد سمعت كل شئ عن هذا حتى انك كنت تصنع له صناديق الطعام وانتم صغار |
Farklı görünüy orsun, Hatta bazen gülümsüy orsun bile. | Open Subtitles | تبدو مختلفا قليلا حتى انك فى بعض الوقت تبتسم |
Hatta sen onu ikiye böldükten sonraki halinin yarısı bile olmazsın. | Open Subtitles | حتى انك لست النصف الأعلى من نايت بعدما قطعته |
Batakhaneye yeni biri geliyor etrafı bile gezdirmiyorsun! | Open Subtitles | رجل جديد دخل الرابطة حتى انك لم تفرجه على ماحولنا |
Yapabileceğin en iyi şey Laputa'yı duyduğunu bile unutmak. Laputa'yı unutmak mı? | Open Subtitles | في الحقيقة, افضل شي تعمله هو نسيان انه حتى انك سمعت بالمكان نسيان امر لابوتا؟ |
Aslında berbat görünüyorsun. Artık yakışıklı bile değilsin. | Open Subtitles | في الواقع تبدوا رهيبا يا توم حتى انك لم تعد وسيما بعد الان |
Küçükken, nefret ettiğin birinin yanına oturmak zorundasındır okula gitmek bile istemezsin. | Open Subtitles | عندما تكون صغير و تجلس بالقرب من شخص تكره حتى انك لا ترغب بالذهاب الى المدرسة |
Gözlerimin içine bile bakamıyorsun. | Open Subtitles | حتى انك لست قادرة على النظر فى عيونى. ماذا؟ |
Evde çocuklarına bakman gerekirken onun en iyi arkadaşıyla bile yattın. | Open Subtitles | حتى انك مارست الجنس مع افضل صديقاتها بينما يفترض انك كنت بالبيت مراقب للاطفال |
Bahse girerim Taylor orada çalıştığını bile bilmiyordur.Ben kafayı yerdim. | Open Subtitles | أراهن ان تايلور لا تعرف حتى انك تعمل هناك |
Renkleri ayırt ediliyor; kafatasını bile görebiliyorsunuz. | Open Subtitles | ان اللون واضح حتى انك تستطيعى ان ترى الجمجمه |
Yumurtalıkların, beynine o kadar çok aptallık salgılıyor ki ne taraf yukarı diye sorsam bilemeyeceksin. | Open Subtitles | بويضاتك تفرز الكثير من الافرازات اللزجة بداخل عقلك، حتى انك لا تعرفى اى اتجاه هو الأعلى |
Gerçek şu ki, Samir Meshal ile tanıştığınıza bile inanmıyorum ve isminizin Rebecca Lantham olduğuna da inanmıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة انا لا اصدقكك ولا اصدق حتى انك قابلتي سمير مشعل ولا حتى اصدق ان اسمك رابيكا لانثام |
Gösterinizi izlemedim. Hatta geldiğinizden bile haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أر العرض, في الواقع لم أعرف حتى انك كنت هنا |
Um, Hatta benim cenazeme gittiniz, bu sizin için çok korkunç olmalı. | Open Subtitles | أم، حتى انك ذهبت الى جنازتي، وأنه يجب أن يكون فظيع جدا بالنسبة لك. |