Düşünüyordum, tamam mı? Bugün onunla konuşana kadar öyleydi. Birini öldürmesi imkansız. | Open Subtitles | كنت أظن ذلك, حسناً حتى تحدثت معها اليوم, انها لم تقتل أحداً |
- Üniversitede hoşlandığı kız onunla konuşana kadar yemek yeyip, uyuyamamıştı. | Open Subtitles | فى الكلية لم يستطع تناول الطعام أو النوم حتى تحدثت إليه فى النهاية الفتاة التى يعجب بها |
Pizzacıyla konuşana kadar benim de aklıma gelmedi. | Open Subtitles | لم أكن لأتحقق منها أيضاً حتى تحدثت لموظف توصيل البيتزا |
Mitch'le konuşana kadar aklımdan geçen de buydu. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما كنت أتوقعه حتى تحدثت مع " ميتش" |
Ama sizin gibi çok harfli arması olan öbür kadın ajanla konuşana kadar | Open Subtitles | {\pos(192,210)} لم أوصل الأمور ببعضها حتى تحدثت مع العميلة الأخرى. |