Aşağı sınıftan biri bile ülke için endişelenip Veliaht'ın suçlarını açığa çıkartıyor. | Open Subtitles | حتى رجل متواضع مثله يتصرف انطلاقا من الاهتمام لهذا البلد وبشجاعة تقارير أخطاء سمو ولي العهد. |
Sayın Yargıç sizin gibi sınırlı bir zekaya sahip biri bile bu davaya bakabiliyor. | Open Subtitles | الشرف الخاص بك... ... حتى رجل من الواضح المخابرات محدودة... ... كنفسك يمكن الحكم على هذه الحالة. |
18. yüzyıldan kalma bir adamın bile yol sormadığını bilmek çok güzel. | Open Subtitles | من الجميل معرفة أنه حتى رجل القرن الـ18 لم يطلب مساعدة في تحديد الوجهات |
Ve yenilen dövüşçüyle ilgili hiç unutmadığım bir şey Frazier kadar güçlü ve büyük bir adamın bile ve maçı kazanması daha olası gözüken birinin aniden bir cücenin boyutlarına düşmesiydi. | Open Subtitles | والشيء تذكرت دائما هو أن المقاتلة للضرب ، حتى رجل كصديق القوية والكبيرة كما فرايزر ، وكان يحبذ كثيرا لكسب ذلك ، |
Ve kimse, yeşil adamlar bile, bu hakkı benden alamaz. | Open Subtitles | ولا حتى رجل أخضر صغير سيسلب ذلك الحق بعيداً عني |
İkna edici olmayan genç adamlar bile. | Open Subtitles | حتى رجل صغير بلا إقناع |
Aranan bir adam bile, öz oğlunun düğününü görmek için biraz riske girebilir. | Open Subtitles | حتى رجل مطارد يمكن ان يخاطر قليلاً ليرى زفاف ابنه. |
Benim gibi üstün yeteneklere sahip biri bile hapiste bir paket sigaradan ve cepteki keskin bir metalden daha az değerli. | Open Subtitles | حتى رجل بمواهبي الواسعة يساوي في الداخل... أقل من علبة سجائر... وشفرة معدنية حادة في جيبه |
Din adamlarından biri bile. Kim tarafından? | Open Subtitles | لتحقيق اهدافه حتى رجل الكنيسه. |
Kör bir adam bile bu mücadelenin bittiğini görebilir. | Open Subtitles | حتى رجل أعمى بإمكانه أن يرى أن الأمر قد انتهى |
Kör bir adam bile o işte garip bir şeyler olduğunu görebilir. | Open Subtitles | حتى رجل أعمى يمكن أن يقول أن شيء غريب يجري |