Haberlerde iki kişinin öldüğünü duyana kadar bir şey düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أفكر بذلك حتى سمعت بشأن الرجلين المتوفين في الأنباء |
Fakat Olive Rix adını duyana kadar bir şey ifade etmemiş. | Open Subtitles | ولكن لم يكن حتى سمعت اسم الزيتون ريكس أن من المنطقي. |
Ta ki; küçük, tuhaf bir "klik" sesi duyana kadar. Ve tabanca boşalmıştı. | Open Subtitles | حتى سمعت طقطقة المسدس الذى اُفرغت رصاصاته |
# Davulun sesini duyduğum gün değiştim ben # | Open Subtitles | * كنت ضائعة حتى سمعت صوت الطبول * |
# Davulun sesini duyduğum gün değiştim ben # | Open Subtitles | * كنت ضائعة حتى سمعت صوت الطبول * |
Çocukların güldüğünü duyana dek bir ilkokulun yanında koştuğumu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أعلم أنني اتعرى أمام مدرسة ابتدائية حتى سمعت الأولاد وقد بدأوا بالضحك |
Ama ona kızgındım. Ta ki senin ve arkadaşlarının söylediklerini duyana kadar. | Open Subtitles | لكني كنت غاضبة منه حتى سمعت ما كنت واصدقائك تقولونه |
Büyükannemin dediklerini duyana kadar da sanırım bunun ne anlama geldiği hakkında hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | واعتقد اني لم افكر بمعنى هذا حتى سمعت جدتي تقول ما قالته. |
Dürüst olmak gerekirse, senin burada olacağını duyana kadar çekilme niyetindeydim. | Open Subtitles | أن نكون صادقين، كنت أنوي القوس بها حتى سمعت أنك سوف تكون هناك. |
Oyun sonrası partiyi duyana kadar haberim bile yoktu. | Open Subtitles | لم أعرف ان الأمر سيتم اليوم اصلاً حتى سمعت عن هذا بعد الحفل |
Bayan Watkins, Dedektif Cameron'ın ona karşı davasını duyana kadar avukatını istemeyecek kadar akıllıydı. | Open Subtitles | السيدة ويتكنز كانت ذكية أن لا تطلب محاميها حتى سمعت كامل قضية المحقق كاميرون ضدها |
O sikik sesini telefonda duyana kadar onun defteri olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم حتى إنه كتابه حتى سمعت صوته الحقير على هاتفي |
Conrad'ı ve adımın temizlendiğini duyana kadar. | Open Subtitles | حتى سمعت بما جرى لكونراد وأن تمت تبرئة إسمي |
Ailemin çığlıklarını duyana kadar uyanmamıştım. | Open Subtitles | لم أستيقظ حتى سمعت صراخ والداي |
Tonya, duymaması gereken bir şey duyana kadar annemi dinlemezdi hiç. | Open Subtitles | حتى سمعت شيئاً لا يفترض بها أن تسمعه |
Haberleri duyana kadar, tam olarak neden söz ettiğini anlayamamıştım. | Open Subtitles | لم أعرف ما قصدت حتى سمعت الخبر |
Çığlıkları duyana kadar takip ettim. | Open Subtitles | لقد تتبعت الاثار حتى سمعت الصريخ |
# Davulun sesini duyduğum gün değiştim ben # | Open Subtitles | * لقد كنت ضائعة حتى سمعت قرع الطبول * |
# Davulun sesini duyduğum gün değiştim ben # | Open Subtitles | * لقد كنت ضائعة حتى سمعت قرع الطبول * |
Dış kapının kapanmasını duyana dek orada bekledim. | Open Subtitles | وبقيت هُناك حتى سمعت الباب يغلق |
Ama o sesi duyana dek... hayatım boyunca hiç çılgınca birşey yapmamıştım. | Open Subtitles | {\cH70BFDC}... ولكن حتى سمعت الصوت {\cH70BFDC}لم أفعل شيئا مجنوناً... |