Tam ofisten çıkarken patron bu dosya yığını ve iki yardımcısıyla geldi dedi ki, "Ted, bunları yarın sabaha kadar temizle." | Open Subtitles | كنت اغادر مكتبى عندما دخل المدير و معه كومه من السجلات مع اثنين من المساعدين وقال ,راجع هذه حتى صباح الغد |
Kanınızı, yani benim kanımı yarın sabaha kadar analiz etmeyecekler. | Open Subtitles | لن يختبروا دمكِ.. دمي حتى صباح الغد لذا، سيتوجب علينا.. |
yarın sabaha kadar o mesaja cevap vermeyeceğine söz ver. | Open Subtitles | عديني أنكٍ لن تردي على تلك الرسالة حتى صباح الغد |
Seni öldürmek için yarın sabaha kadar vaktimiz var. Bu arada... | Open Subtitles | لدينا وقت حتى صباح الغد قبل أن نقتلكِ فعلاً |
Paramı alıp, dükkanı yarına kadar kapatıyorum. Ve kim gelirse gelsin kapıyı açmayacağım. | Open Subtitles | سأغلق أبوابي حتى صباح الغد ولن افتح لأي شخص |
En azından yarın sabaha kadar hiçbir uçak buraya gelemiyor ve hiçbir uçak buradan gidemiyor. | Open Subtitles | لا طائرات ستهبط و لا طائرات ستخرج حتى صباح الغد |
Ne de olsa yarın sabaha kadar ameliyat olmayacağım. | Open Subtitles | لن أجري العملية الجراحية حتى صباح الغد على أية حال |
yarın sabaha kadar lenslerini alamayacağız. | Open Subtitles | لم استطع ان اصل الى معارفك حتى صباح الغد |
yarın sabaha kadar vaktin var o zaman babanı taşıyoruz. | Open Subtitles | لديك حتى صباح الغد لأنه اضطررنا إلى نقله |
Yani, bütün bunları orduya teslim etmem en azından yarın sabaha kadar vaktimi alacak. | Open Subtitles | أعني ، سيستلزم مني على الأقل حتى صباح الغد قبل أن أسلم هذا للجيش |
Ayrıca kurumsal değişimi yarın sabaha kadar belgeleyemez. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إنه ليس بإمكانه التقدّم بطلب تغيير الملكيّة حتى صباح الغد |
Bizi araman için sana yarın sabaha kadar müsaade. | Open Subtitles | أمامك حتى صباح الغد لتتصل بنا. |
yarın sabaha kadar vaktimiz var. | Open Subtitles | نحن فقط عِنْدَنا حتى صباح الغد. |
Senin yarın sabaha kadar dönmeyeceğini sanıyorduk. | Open Subtitles | ظنيت أننا لن نراك حتى صباح الغد |
Koç yarın sabaha kadar izin vermiş... | Open Subtitles | المدرب اعطاها الاذن حتى صباح الغد |
yarın sabaha kadar kasabadayım. Doğru olanı yap, Sawyer. | Open Subtitles | سأكون في المدينة حتى صباح الغد |
Duruşmaya, yarın sabaha kadar ara veriyorum. | Open Subtitles | هذه المحكمة تُأجل حتى صباح الغد |
- yarın sabaha kadar sürebilir çünkü hapishane müdürü sabah kalktıktan sonra tahliye etmeyi tercih ediyor. | Open Subtitles | - لن يصل حتى صباح الغد لأن المـأمور يرغب في إصدار أوامر |
yarın sabaha kadar başka feribot seferi yok. | Open Subtitles | العبارة التالية ليست حتى صباح الغد. |
- yarına kadar vaktiniz var taşın altına her ne sakladıysanız getirin. | Open Subtitles | أمهلكما حتى صباح الغد كي تعيدا المبلغ إلى هنا |
Böylece tatilimiz yarına kadar bitmez. | Open Subtitles | وبذلك فإن يوم أجازتنا هذا لن ينتهي حتى صباح الغد |