Amaya'nın tarlalarında bunun yarısı bile yetişmez. | Open Subtitles | حقلك لا يمكنه أن يحصد ولا حتى نصف هذه الكمية |
Seni eğitmek benim işim ve olabileceğinin yarısı bile değilsin. | Open Subtitles | واجبي هو تعليمك وأنت لم تصبح حتى نصف رجل |
Son baktığımda, komitende bırak başkasına vermeyi kendi seçiminde kullanmak için yarısı bile yoktu. | Open Subtitles | آخل ما سمعت أن لجنة العمل السياسي لا تملك حتى نصف هذا المبلغ لإعادة إنتخابك الخاص عداك عن إنتخاب شخص آخر |
Bugün bu bokun yarısını bile taşısak... gece olduğunda gelip tekrar yerine koyarlar. | Open Subtitles | إذا حركنا حتى نصف تلك القاذورات اليوم هم سيعيدونها إلى مكانها حينما يحل الظلام |
varlığımın yarısını bile saymam mümkün değil. | Open Subtitles | اننى لا أستطيع أن أحصى حتى نصف ثروتى |
Burdan Timbuku ya kadar senin yarın bile olabilecek bir kadın yok. | Open Subtitles | ليس هناك امرأة من هنا و حتى تمبكتو لديها حتى نصف ما لديك |
Şu anda bana senin yarın kadar bile güzel gözüken bir kız göremiyorum. | Open Subtitles | الآن لا أرى أي فتاة تملك حتى نصف مقدار جمالكِ. |
Bu anlaştığımız miktarın yarısı bile değil. | Open Subtitles | ليس هذا حتى نصف ما اتفقنا عليه |
Arkadaşımın yarısı bile değilim. | Open Subtitles | وهذا لا يساوى حتى نصف ما فعلته يا صديقى |
Arkadaşımın yarısı bile değilim. | Open Subtitles | وهذا لا يساوى حتى نصف ما فعلته يا صديقى |
Baksana, bu yarısı bile değil. Daha erken. | Open Subtitles | هيه, هذا ليس و لا حتى نصف المبلغ |
Eğer sigortan masrafların yarısı bile karşılasaydı... | Open Subtitles | أنت تعرف، إذا التأمين الخاصة بك مغطاة حتى نصف ما يحتاج الضحى ... |
Önce az kalsın öldüğünü söylüyorlar sonra da buraya gelip yaşının yarısı bile olmayan hakkında hiçbir şey bilmediğim kadının birinin kollarında buluyorum. | Open Subtitles | في الأول يخبروني أنك كدت تموت، وعندمـا حضرت إلى هنــا أجدك في أحضـان إمرأة مـا لا تقـارب حتى نصف عمرك ولا علم لي بهـا حتى. |
Bu insanların yarısını bile tanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين حتى نصف هؤلاء الناس ؟ |
Bu insanların yarısını bile tanımıyorum ki. | Open Subtitles | إنّي لا أعرف حتى نصف هؤلاء الأشخاص. |
Olanların yarısını bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | . أنتِ لا تعرفِ حتى نصف الحقيقة |
Hatta yarısını bile. - Evet. Bende kredi alacağım. | Open Subtitles | ـ ولا حتى نصف الأجور ـ أجل، سأخذ قرضاً |
Söylediklerimin yarısını bile hatırlamıyorum. | Open Subtitles | - لا أتذكر حتى نصف الأشياء التي قلتها |
- Delaney senin yarın bile olamaz. | Open Subtitles | ديلاني) لا يملك حتى نصف رجولتك) |
Senin yarın kadar bile adam değil o! | Open Subtitles | انه ميت مقابل التعقل! انه ليس ولا حتى نصف رجل منك |