Ta ki kendimi sönmüş olan kamp ateşimizin kalıntılarının yanında bulana kadar. İki gün geçmiş aradan. | Open Subtitles | حتى وجدت نفسي واقفاً بجوار البقايا الباردة لمخيمنا بعد يومين. |
"Ördek yoldan aşağı koşmaya başlamış ve bir havuz bulana kadar da koşmaya devam etmiş." | Open Subtitles | جرت البطه إلى الطريق وإستمرت فى الجرى حتى وجدت بِركه |
"Ördek yoldan aşağı koşmaya başlamış ve bir havuz bulana kadar da koşmaya devam etmiş." | Open Subtitles | جرت البطة إلى الطريق واستمرت في الجري حتى وجدت بركه |
Bu sayede o gece Talus'un kampını araştırma fırsatım olacaktı, ta ki madalyonumu bulana dek. | Open Subtitles | إدعاء وقوعي بالأسر مكنني لتفتيش معسكر تاليس ليلاً حتى وجدت ميداليتي |
Ama bu sefer... atar damarı buluncaya kadar ısırmaya devam etmiş. | Open Subtitles | ولكن هذه بقيت تقضم حتى وجدت أحد الشرايين |
Kendime bir hatıra bile buldum! | Open Subtitles | أنا حتى وجدت هذا التذكار الجميل |
Sunucularında askeri düzeyde şifreleme olduğunu öğrenene kadar bende öyle sanıyordum. | Open Subtitles | ذلك ما اعتقدته حتى وجدت تشفير عسكري على سرفراتهم |
Peşini kaybettim ve sonra çıkışı bulabilmek için tekrar dönüp aramam gerekti. | Open Subtitles | حسن ، لقد فقدت أثره فعدت أدراجي بضع مرات حتى وجدت المخرج |
Ben de aynısını sanıyordum, ta ki babamın masasında bunları bulana kadar. | Open Subtitles | فكرت بنفس الشيء حتى وجدت هذا على طاولة والدي |
Ne kadar ciddi olduğunu anlamamıştım ta ki odasında bir kutu prezervatif bulana kadar. | Open Subtitles | ولم ألاحظ أنا مدى إهتمامه حتى وجدت علبة للواقيات في غرفته |
Etrafta işe ihtiyacı olan birini bulana kadar sorup soruşturdum. | Open Subtitles | لقد بحثت فحسب حتى وجدت شخص ما يحتاج للعمل |
Queequeg'i bulana kadar kervanın avcısıydı herkes onun mızrak yeteneği sayesinde hayatta kaldı benim öğretmenim oldu ve arkadaşım ve av arkadaşın evet şey, şair seyahatlerinde bulduklarını anlatmanı bekliyorum | Open Subtitles | حتى وجدت كويكواك هو الذى كان مهتما بعمل الصيد كان يعيش على مهراته |
Kendimi burada bulana kadar nereye gittiğimi gerçekten ben de bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أكن أعرف إلى أين أنا ذاهبه حتى وجدت نفسي هنا |
Bunu bulana kadar 3.seçeneğim buydu. | Open Subtitles | السن مجرد مصادفة حتى وجدت هذا ، وهذا سيكون ثالثاً |
Renksiz bitkileri bulana kadar haftalarca çevreyi taradım. | Open Subtitles | لذا تفحصت المكان لأسابيع حتى وجدت النباتات المتلونة |
Bunu bulana kadar itiraf edemediğim bir şeyi itiraf edeceğim. | Open Subtitles | سأعترف لك بشيء لم أرغب أن أعترف به حتى وجدت هذا |
Burayı bulana kadar lağımda dolaşıp durduk. | Open Subtitles | وتجولنا في البالوعة حتى وجدت هذا المكان. |
Uslanmak istememi sağlayacak çok özel birini bulana dek harika vakit geçirmiştim. | Open Subtitles | حظيت بوقت رائع حتى وجدت امرأة مميزة جدا لأستقر معها |
Benzer aşınmaları skafoitte bulana dek önemsememiştim. | Open Subtitles | ما لم أكن أعتقد كان صفقة كبيرة حتى وجدت سحجات مماثلة على زورقي. |
Yemin ederim o resimleri buluncaya kadar aramız kötü değildi. | Open Subtitles | وأقسم، لم يحول شيئًا بينا حتى وجدت تلك الصور |
Ta ki sen İskoçya'yı ziyaret edecek bir bahane buluncaya kadar! | Open Subtitles | حتى وجدت ذريعة لزيارة اسكتلندا؟ |
İnternetten, nadir bulunan bir Gouda peyniri bile buldum. | Open Subtitles | حتى وجدت جبن (غودا) نادر على النت |
Birçok sevgilisinden biri olduğunuzu öğrenene kadar. | Open Subtitles | حتى وجدت من أنت كانت مجرد واحدة من العديد. |
Burayı bulabilmek için neler geldi başıma. | Open Subtitles | ...وأنا واجهت كل المشاكل حتى وجدت هذا المكان |