Hadi onlara kulak verelim böylece her yerde işe yaradığını ispat edebilsinler. | TED | دعونا نعطيهم الاهتمام حتى يتمكنوا من اثبات انها تنجح في كل مكان. |
böylece evlerini soymadan herhangi bir kan temizlemek zorunda kalmadan. | Open Subtitles | حتى يتمكنوا من سرقة منازلهم دون الحاجة لتنظيف أي دم |
gerçekleştirebileceğinizi mi sanıyorsunuz ? böylece teşhis sürecinde dört-beş yıl kadar zaman kazanmış oluyorsunuz, böylelikle onlar, | TED | وبذلك نكسب الوقت في عملية التشخيص تصل لأربع أو خمس سنوات حتى يتمكنوا من وضع خطة لها |
Masa örtüsü olmadan devam ediyorlar. zeplini koymak için bir yer arıyorlar böylece öğle yemeklerini yiyebilirler. | TED | يتابعون الرحلة بدونه باحثين عن مكان ليوقفوا هذا الشيء حتى يتمكنوا من تناول الغداء |
Hepsi öğrenmeye çok hevesliydiler böylece oyunu da bitirebildiler. | TED | وكان جميعهم حريصين على التعلم حتى يتمكنوا من إنهاء اللعبة ايضاً. |
Nefeslerini kesmek, şok etmek istedim. böylece akılsız, gülen kalabalıklar gibi değil de bireyler olarak acımı tutabilir, hikâyemi dinleyebilirlerdi. | TED | أردت أن أخطف أنفاسهم، أن أصدمهم، حتى يتمكنوا من الاستماع إلى قصتي وأقبض ألمي كأفراد، ليس كحشود ضاحكة وطائشة. |
Mangrovlardan odan ihtiyaçları karşılanıyor, ve bal ve hayvanların yemesi için yapraklar, böylece süt vesaire de üretebiliyorlar, aynı bizim biyosfer'de yaptığımız gibi. | TED | والمنغروف كانت توفر الخشب والعسل ، و بقايا للحيوانات ، حتى يتمكنوا من إنتاج الحليب وغيره ، كما كان لدينا في بيوسفار. |
Bunu değerli gazetecilere verin böylece viski tadının gitmesi için ağızlarını çalkalayabilirler. | Open Subtitles | ويمر على طول لهؤلاء مراسلي الصحف الأعزاء حتى يتمكنوا من إزالة طعم الويسكي |
böylece LCD'deki görüntüyü tekrar ortaya çıkaracağız. Bu oldukça vakit alıyor. | Open Subtitles | حتى يتمكنوا من إعادة بناء شاشة القراءة انها تأخذ وقتاً |
İstilacılar ışığa dayanıklı değiller güneşi kapatmak istiyorlar ki böylece ebedi karanlıkta yaşayabilsinler. | Open Subtitles | الغزاة هي ليلى. إنهم يريدون أن تمحو الشمس حتى يتمكنوا من العيش في ظلمة دائمة. |
Güneşi kapatmak istiyorlar ki böylece ebedi karanlıkta yaşayabilsinler. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن تمحو الشمس حتى يتمكنوا من العيش في ظلمة دائمة. |
Onlar uyku sırasında iyi varlıklar ziyaret edin, onlar hayal böylece rüya toz ile serpin. | Open Subtitles | هم يزورون الناس الجيدة أثناء حلمهم رش لهم غبار الحلم حتى يتمكنوا أن يحلموا. |
böylece onlar da çocuklarını eğitirler ve sağlıklı beslenebilirler. | Open Subtitles | ويعلموهم السلوك السليم حتى يتمكنوا من العيش بطريقة صحية |
İçkimiz bir defa ülkeye girdiğinde boyayı çıkarmak zorundalar böylece içkiyi votkaya koyabiliyor. | Open Subtitles | وحالما يصل للولايات، يحتاجون لإزالة الصبغة حتى يتمكنوا من تعبئة الخمور كـفودكا |
Adamlar hayali bir karakter yaratmış, ...böylece ilk beş dakika içinde onu oyunda öldürebilecekler. | Open Subtitles | لقد اخترعوا شخصية فقط, حتى يتمكنوا من قتلها في الخمس دقائق الأولى |
Sophiatown yerle bir edilecek, böylece zenginler için evler yapabilecekler. | Open Subtitles | بلدتنا تنجرف حتى يتمكنوا من بناء مساكن للأغنياء |
İnsanlar oraya atlarla ilgilenmeye giderler ve böylece rahatlayıp stres atabilirler. | Open Subtitles | يذهب الناس إلى هُناك لرعاية الحصان حتى يتمكنوا من الإسترخاء والتخلص من التوتر. |
böylece Geon Woo ve Yeon Woo saçmalıklarla dolu bir dünyada yaşamak zorunda kalmaz. | Open Subtitles | حتى يتمكنوا من العيش في عالم يخلوا من اولئك الحمقى. |
böylece beraber ölebileceklerdi ama dün gece öldü. | Open Subtitles | .حتى يتمكنوا من الموت معا,لكنها توقت الليله الماضيه |
Eminim sana zaten bildiğin bir şeyi söylüyorumdur şu an ama kredi kartları sinirsel ağlarla çalışır böylece harcama kalıbını belirleyebilirler. | Open Subtitles | أنا متأكد سأقول لك ما تعرفينه بالفعل ولكن بطاقات الائتمان تعمل على الشبكات الذكية جداً حتى يتمكنوا من اكتشاف طريقة الإنفاق |