ويكيبيديا

    "حتى يمكنني أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • için
        
    Annem bana bazı şeyleri anlatmak için mutlaka bir yol bulurdu. Open Subtitles كان لدى أمي طريقتها في الشرح حتى يمكنني أن أفهم
    Tek anladığım, oğlumu evine götürebilmek için bu salı bitirmem gerektiği. Open Subtitles كل ما أفهمه هو أنني يجب أن أنهي هذا القارب حتى يمكنني أن أرحل بابني عن هنا و آخذه للوطن.
    Oraya girebilmem için, gerçekten bir iş yapıyor olmak gerekiyor. Open Subtitles و يجب أن نقوم بعمل حقيقي بالداخل حتى يمكنني أن أدخلها أتفهمني؟
    Seni listemden silmek için yalan söyledim. Open Subtitles لقد كذبت فحسب حتى يمكنني أن أشطب اسمك من على قائمتي
    Şimdiyse idare edebilmek için her ay çocuklarımın bana para göndermeli gerek. Open Subtitles الآن أولادي يقومون بإرسال النقود لي حتى يمكنني أن أصرف على نفسي في كل شهر
    Ondan sonra ben de mükemmel, kapitalist toplumumuza katkıda bulunan bir birey olabilmek için iş aramaya koyulabilirim yani. Open Subtitles وعندها سيمكنني الخروج والبحث عن عمل حتى يمكنني أن أكون عضو مساهم لمجتمعنا الرأسمالي الرائع
    - Toz almak için kağıtlarınızı kenara çeksem olur mu? Open Subtitles هل هو صحيح أن أنقل أوراقك حتى يمكنني أن أزيل الغبار حولهم ؟
    Beni düşündüğün için, vârisim olsun diye ayrılmak istediğini söylemiştin ama yalanmış. Open Subtitles أخبرتني أنك رغبت في فسخ زواجنا لمصلحتي حتى يمكنني أن أرزق بوريث، لكن تلك كذبة
    Bakın, arkadaşlarıma bu rüyanın konusunu anlatmak için soruyorum. Open Subtitles إنظر. حتى يمكنني أن أخبر أصدقائي فحسب... عما يدور هذا الحلم, حسناً, أين أنا؟
    Bakın, arkadaşlarıma bu rüyanın konusunu anlatmak için soruyorum. Open Subtitles إنظر. حتى يمكنني أن أخبر أصدقائي فحسب...
    Bir gün ben de senin gibi, her gün hayat kurtarmak için bir doktor olacağım baba. Open Subtitles بابا ، ربما في يوم من الأيام سوف اصبح طبيبة.. .. حتى يمكنني أن أنقذ الأرواح مثلك في كل يوم!
    Aslında kendim bakabilmem için beni içeri sokabilir misin diye soracaktım. Open Subtitles لا, لقد كنت أتساءل ...ما إذا كان يمكنك أن تجعلني أتسلل لمختبركم حتى يمكنني أن ألقي نظرة بنفسي
    Eğer Bay Scott için bir sakıncası yoksa, öğrencilerimi geri almayı çok isterim ki derse başlayabilelim. Open Subtitles (إذا لم يمانع السيد(سكوت أرغب في استعادة طلابي حتى يمكنني أن أبدأ حصتي
    Sana açıklayabilmem için lütfen kafandaki şu devasa şapkayı çıkartır mısın? Open Subtitles ويل) هلا أزلت هذه) القبعة الضخمة ؟ حتى يمكنني أن أحلل لك الأمر
    Tony Wonder'ı hapsedebilmem için erkek arkadaşım gibi davransan. Open Subtitles إذا تظاهرت بأن تكون صديقي المقرب حتى يمكنني أن أقوم بإفساد خدعة (توني ووندر)
    Washington'un bunu benim için bıraktığına inanmalıyım, çünkü ben bir tanığım yani Katrina'yı kurtarıp bu savaşa son verebilirim. Open Subtitles يجب علي أن أعتقد أن(واشنطن) تركها من أجلي لأنني شاهد، حتى يمكنني أن أُطلق سراح(كاترينا) وأنهي هذه الحرب.
    Katrina'yı kurtarıp bu savaşı bitirebilmem için. Open Subtitles حتى يمكنني أن أُطلق سراح(كاترينا) وأنهي هذه الحرب.
    Yalnız kalmak için. Open Subtitles حتى يمكنني أن أكون بمفردي.
    Chloe'nin postalarını bırakabilmek için şu yanlışlıkla aldıklarım. Open Subtitles ... (حتى يمكنني أن اوصل بريد (كلوي الذي احظرته بالخطأ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد