Annem bana bazı şeyleri anlatmak için mutlaka bir yol bulurdu. | Open Subtitles | كان لدى أمي طريقتها في الشرح حتى يمكنني أن أفهم |
Tek anladığım, oğlumu evine götürebilmek için bu salı bitirmem gerektiği. | Open Subtitles | كل ما أفهمه هو أنني يجب أن أنهي هذا القارب حتى يمكنني أن أرحل بابني عن هنا و آخذه للوطن. |
Oraya girebilmem için, gerçekten bir iş yapıyor olmak gerekiyor. | Open Subtitles | و يجب أن نقوم بعمل حقيقي بالداخل حتى يمكنني أن أدخلها أتفهمني؟ |
Seni listemden silmek için yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت فحسب حتى يمكنني أن أشطب اسمك من على قائمتي |
Şimdiyse idare edebilmek için her ay çocuklarımın bana para göndermeli gerek. | Open Subtitles | الآن أولادي يقومون بإرسال النقود لي حتى يمكنني أن أصرف على نفسي في كل شهر |
Ondan sonra ben de mükemmel, kapitalist toplumumuza katkıda bulunan bir birey olabilmek için iş aramaya koyulabilirim yani. | Open Subtitles | وعندها سيمكنني الخروج والبحث عن عمل حتى يمكنني أن أكون عضو مساهم لمجتمعنا الرأسمالي الرائع |
- Toz almak için kağıtlarınızı kenara çeksem olur mu? | Open Subtitles | هل هو صحيح أن أنقل أوراقك حتى يمكنني أن أزيل الغبار حولهم ؟ |
Beni düşündüğün için, vârisim olsun diye ayrılmak istediğini söylemiştin ama yalanmış. | Open Subtitles | أخبرتني أنك رغبت في فسخ زواجنا لمصلحتي حتى يمكنني أن أرزق بوريث، لكن تلك كذبة |
Bakın, arkadaşlarıma bu rüyanın konusunu anlatmak için soruyorum. | Open Subtitles | إنظر. حتى يمكنني أن أخبر أصدقائي فحسب... عما يدور هذا الحلم, حسناً, أين أنا؟ |
Bakın, arkadaşlarıma bu rüyanın konusunu anlatmak için soruyorum. | Open Subtitles | إنظر. حتى يمكنني أن أخبر أصدقائي فحسب... |
Bir gün ben de senin gibi, her gün hayat kurtarmak için bir doktor olacağım baba. | Open Subtitles | بابا ، ربما في يوم من الأيام سوف اصبح طبيبة.. .. حتى يمكنني أن أنقذ الأرواح مثلك في كل يوم! |
Aslında kendim bakabilmem için beni içeri sokabilir misin diye soracaktım. | Open Subtitles | لا, لقد كنت أتساءل ...ما إذا كان يمكنك أن تجعلني أتسلل لمختبركم حتى يمكنني أن ألقي نظرة بنفسي |
Eğer Bay Scott için bir sakıncası yoksa, öğrencilerimi geri almayı çok isterim ki derse başlayabilelim. | Open Subtitles | (إذا لم يمانع السيد(سكوت أرغب في استعادة طلابي حتى يمكنني أن أبدأ حصتي |
Sana açıklayabilmem için lütfen kafandaki şu devasa şapkayı çıkartır mısın? | Open Subtitles | ويل) هلا أزلت هذه) القبعة الضخمة ؟ حتى يمكنني أن أحلل لك الأمر |
Tony Wonder'ı hapsedebilmem için erkek arkadaşım gibi davransan. | Open Subtitles | إذا تظاهرت بأن تكون صديقي المقرب حتى يمكنني أن أقوم بإفساد خدعة (توني ووندر) |
Washington'un bunu benim için bıraktığına inanmalıyım, çünkü ben bir tanığım yani Katrina'yı kurtarıp bu savaşa son verebilirim. | Open Subtitles | يجب علي أن أعتقد أن(واشنطن) تركها من أجلي لأنني شاهد، حتى يمكنني أن أُطلق سراح(كاترينا) وأنهي هذه الحرب. |
Katrina'yı kurtarıp bu savaşı bitirebilmem için. | Open Subtitles | حتى يمكنني أن أُطلق سراح(كاترينا) وأنهي هذه الحرب. |
Yalnız kalmak için. | Open Subtitles | حتى يمكنني أن أكون بمفردي. |
Chloe'nin postalarını bırakabilmek için şu yanlışlıkla aldıklarım. | Open Subtitles | ... (حتى يمكنني أن اوصل بريد (كلوي الذي احظرته بالخطأ |