ويكيبيديا

    "حتى يمكنهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • diye
        
    • için
        
    Buraya onlar daha fazla toprak kazansınlar diye savaşmaya gelmedim. Bu olursa onlar için çalışmam gerekecek. Open Subtitles لم آتي هنا لأقاتل حتى يمكنهم أن يملكوا الكثير من الأاضي
    Bizi bulabilsinler diye bir ateş yakmamız gerek. Open Subtitles يجب أن نشعل إشارة نارية حتى يمكنهم العثور علينا
    Bizi bulabilsinler diye bir ateş yakmamız gerek. Open Subtitles يجب أن نشعل إشارة نارية حتى يمكنهم العثور علينا
    Ve onlar da cesedi bulmak için bir araştırma başlatabilirler. Open Subtitles لذا يمكن أن يبدءوا بحثًا حتى يمكنهم أن يجدوا الجثّة
    Varlıklı ve kısır aileler bebekleri alabilmek için ellerinden geleni yapıyor. Open Subtitles الرجال الأغنياء سيبحثون في كل مكان حتى يمكنهم الحصول على أطفال
    Sadece daha iyisini üretebilmek için patentlere sahip olmak istediler. Open Subtitles لقد ارادوا فقط الأختراعات حتى يمكنهم ان يبنوا شيئا افضل
    Güneş ışınlarının gelmesi için, seni iyileştirsinler diye. Open Subtitles حتى يمكنهم إدخال شعاع الشمس حتى يستطيعون علاجك
    Buraya gelebilsinler diye mi kabul ettin bütün bunları? Open Subtitles إذاً.. قمتِ بالموافقة على كل هذا حتى يمكنهم الوصول إلى هنا؟
    Onun kimliği gizli kalabilsin diye eylemi sen üstlendin. Open Subtitles الموت لأمريكا وأنت ستتحمل الإدانة حتى يمكنهم الإبتعاد عن الرادار
    Onun kimliği gizli kalabilsin diye eylemi sen üstlendin. Open Subtitles الموت لأمريكا وأنت ستتحمل الإدانة حتى يمكنهم الإبتعاد عن الرادار
    Evlilikleri de köpekleri gibi kendilerine ayak bağı olsun diye... "Muhtemelen bu hafta sonu gidemeyiz." Open Subtitles لتقييد حريتهم حتى يمكنهم القول "أوه، ربما لن نتمكن من السفر في نهاية الأسبوع"
    Evlatlık çocuklar değerli bilgiler bulsun, ama daha önemlisi birbirlerini bulabilsinler diye. Open Subtitles لذلك سيتمكن الاطفال الايتام _ فى العثور على مساعدات مفيدة، ولكن الأهم من ذلك، حتى يمكنهم العثور على بعضها البعض.
    Sonsuza dek oynayabilsinler diye. Open Subtitles حتى يمكنهم اللعب للأبد
    Henry'nin bir veya iki eşinin başlarını bir kütüğe yaslayarak idam edildikleri söylenir ölümü asaletleriyle kabullensinler diye. Open Subtitles يقولون أن واحدة أو اثنتين من زوجات الملك (هنري) الثامن تدربن على وضع رؤوسهم على منصة، حتى يمكنهم مواجهة النهاية بكرامة.
    Diğer çocuklar gibi olayım diye tekrar programlayabilmesi için. Open Subtitles - حتى يمكنهم أن يعيدوا برمجتي -
    Bizi takip edebilmeleri için komutanlara yerimizi bildirecek. Open Subtitles سوف يُعلم القادة بمسيرتنا حتى يمكنهم أن يتبعونا
    Ayrilmak için gün sayan Ingilizler olaylarin ortasinda kalmisti. Open Subtitles البريطانيون يعدّون الأيام حتى يمكنهم المغادرة ، فقد علقوا في المنتصف
    Bana baskı yapabilmek için beni içeri attıklarına oldukça eminim. Open Subtitles أنا متأكد انهم وضعوني هنا حتى يمكنهم الضغط علي
    Topluma zararlı olup olmadığıma karar verebilmeleri için öncelikle psikiyatristle görüştürecekler. Open Subtitles عليَّ أن أرى الطبيب النفـسي أولاً حتى يمكنهم أن يقرروا إن كنتُ أشكل خطرًا على المجتع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد