En başta odasına girmen bir hata. | Open Subtitles | لا ينبغي تواجدك في حجرته في المقام الأول |
Işıktan eve kaçıp kapanıyor odasına oğlum, | Open Subtitles | ان الحزن يبقيه منعزلا حيث يغلق على نفسه حجرته |
Bir şeyi yok, çok iyi... Nasıl iyi! Kendini odasına kapattı. | Open Subtitles | أي يرام , هو غالق علي نفسه حجرته هو لم ياكل ولا حتي يخرج |
Görünüşe göre yargıç kendi odasında öldürülmüş ardından gösterilmek için buraya konmuş. | Open Subtitles | إذًا،يظهر أن القاضي تم قتله في حجرته وبعدها نُقل إلى هنا للعرض |
Boltchak'i Brownie'nin yanına alırım. Onun odasında kalırsın. | Open Subtitles | سأطلب من بولشاك النوم مع براونى ويمكنك الحصول على حجرته |
Ayrıca lanet parfümü beni neredeyse odasından kaçırtıyordu. | Open Subtitles | غالبية الرجال يفعلون ويستخدم عطراً يجعلني أترك حجرته |
odasından aldığım kâğıtlarda ...bulduğum bir şifre. | Open Subtitles | انها شفره وجدتها في الورق الذي اخذته من حجرته |
Bu onun bagajı, ama sanırım kendisi kamarasında. | Open Subtitles | هذه أمتعته، لكن أعتقد هو في حجرته. |
Bilgisayarı odasına koymamalıydık. | Open Subtitles | لقد أخبرتك. لا يجب علينا أن نضع الحاسوب فى حجرته |
Akşam yemeğinde, hepimiz gülelim diye komik bir olay anlatmak istedim, ama oğlumuz tek kelime bile etmeden, odasına gitti. | Open Subtitles | عندما كنا نتناول العشاء.. بدأت فى روى مزحة.. زززلكنا ابننا ذهب الى حجرته دون ان يقول اى شئ. |
O beni odasına götürdü. | Open Subtitles | لقد إستجلبنى حتى أصعد معه إلى حجرته |
odasına koruma koyarsan, bu onun davranışlarını baskı altına alır. | Open Subtitles | ضع حارساً في حجرته كي يغيّر من تصرفاته |
O sırada şeytan kostümü giymiş öğrencilerinden biri odasına hızla girer ve "Cuvier, Cuvier, seni yemeye geldim" diye bağırır. | Open Subtitles | حين اندفع أحد تلامذته حجرته :وهو يرتدي زي شيطان صارخاً "كوڤييه,كوڤييه.. قدأتيتلآكلك" |
Küçükken kâbus gördüğümde odasına girip yerde uyurdum. | Open Subtitles | ...لقد إعتدت أن تراودني تلك الكوابيس، و كنت آتسلل إلى حجرته وأنتكب على الآرضية |
odasında bir sürü garip telefon konuşmaları yapıyor. Son derece gizli. | Open Subtitles | انه يجري كل مكالمته الغامضة من حجرته , سري للغاية |
odasında adeta bir matbaa gibi basıyor ve bunları diğer öğrencilere satıyor. | Open Subtitles | هو يعمل على إستخراجها ..من حجرته الخاصة به |
Victoria'nın dediğine göre, odasında daha önce hiç şişe görmemiş. | Open Subtitles | ولكن فيكتوريا قالت انها لم ترى هذه الزجاجة فى حجرته من قبل |
Tuhaf bir adam...odasında bir münzevi gibi çalışıyor. | Open Subtitles | رجل غريب . . يعمل فى حجرته . مثل الناسك |
Evet, kendi kabininden iskeleye giden, tek yol, kaptanın odasından geçiyormuş ve adam da kimse habersiz gidemesin diye, kapısını sonuna kadar açarmış. | Open Subtitles | نعم , فالطريق الوحيدة من حجرته الى الدرج المتحرك كانت تمر بحجرة الكابتن و الذي كان بابه دائماً مفتوحاً |
Komik kanun adamı odasından nasıl dışarı çıktı... onu çok sıkı bağlamamışsın hepsi bu. | Open Subtitles | من المضحك كيف غادر رجل القانون حجرته أنت لم تقيده بالكامل جيداً |
İyi, onu cezalandırdık,odasından televizyonu aldık. | Open Subtitles | حسناً، لقد حبسناه أخذنا التلفاز من حجرته |
kamarasında bir şişe votka buldular ve kanında da alkol vardı. | Open Subtitles | زجاجة " فودكا " في حجرته الخاصة و كان هناك كحول في دمه |