İnsanlar boyalı bir taşa aşık olduklarına inandırabilirler kendilerini. | Open Subtitles | الناس يمكنهم أن يقنعوا أنفسهم بحب أي شيء ولو كان حجرًا مرسومًا |
Beni taşa çeviren büyü bir cadı tarafından mühürlenmişti. Canlı bir cadı. | Open Subtitles | التعويذة التي حوّلتني حجرًا ارتبطت بساحرة حيّة |
"Onlar da seni elleriyle kaldıracak ki ayağın bir daha taşa değmesin." | Open Subtitles | "وسترفعكم في راحات أكفّها لئلاّ تمسّ أقدامكم حجرًا" |
Dünyalı birinin Sonsuzluk taşı'nı ölmeden elinde tuttuğunu duyduğumda onun sevdiğim kadının oğlu olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | ولما سمعت أن رجلًا أرضيًا أمسك بيده حجرًا أزليًا ولم يمُت |
Paige dedi ki, gittiğin yerdeki taşı verdiğin kişi yanında olmasını hep istediğin kişidir. | Open Subtitles | على ماذا حصلت من هناك ؟ أخبرتني "بيج" إن أعطيت أحد ما حجرًا من المكان الذي ذهبت إليه |
" Çok uzun süren bir fedakarlık kalbi taşa çevirir..." | Open Subtitles | "التضحيّة طويلة الأجل كفيلة بجعل القلب حجرًا" |
Sen taşa dönüşmüştün, seni gördüler. Büyü işe yaramıştı. | Open Subtitles | كنت حجرًا ولقد رأيتك نجحت التعويذة معك |
Bunu söylemeyi hiç istemiyorum ama Barry, yıllarca yaptığım araştırmalarda bir kere bile ikinci bir sandık ya da taşa rastlamadım. | Open Subtitles | أكره قول ذلك يا (باري) لكن خلال كل سنين أبحاثي لم أسمع أو أصادف صندوقًا أو حجرًا آخر اعتقد أنه الصندوق نفسه |
- O kadar küçük bir taşı nereden bulalım? | Open Subtitles | ب-وأين يمكن أن أجد حجرًا صغيرًا كهذا؟ |
Koyu yeşil taşı var mıydı? | Open Subtitles | هل حملت حجرًا قاتمًا أخضر؟ |