Ve bu çocukların beyin hacimlerinin yüzde 40'a kadar az olduğunu görebilirsiniz. | TED | وبإمكاننا أن نرى حجم الدماغ أصغر بنسبة 40 بالمئة بالمقارنة بين الطفلين. |
Ve hepimiz yaklaşık buranın yarısı kadar bir yerde uyurduk. | Open Subtitles | وكلنا جميعا نمنا في غرفة واحدة تقريبا بنصف حجم هذه |
Nöronlar çok fazla enerji harcadığı için vücut büyüklüğü ile nöron sayısı arasında bir seçim olması gerektiğini bulduk. | TED | و الذي وجدناه هو أن بسبب تكلفة الخلايا العصبية المرتفعة، هناك تقايض بين حجم الجسم و عدد الخلايا العصبية. |
Ama kuarkın büyüklüğüne ulaşmak için 1000 kez küçülmek gerekiyor. | Open Subtitles | لكن للوصول إلى حجم الكوارك فعلينا التكبير ألف مرة أكثر |
Ve ozamanlar Gowanus kanalında yemek tabağı büyüklüğünde istiridyeler bulunduğunuda öğrendik. | TED | وعلمنا أيضا في هذا الوقت هل يمكن أن يأكل المحار في حجم طبق عشاء في القناة نفسها |
Ve makinemin aslında, iri navlunlu yük ve... yakıt kaynaklarının boyutunu azaltabilmesini sağladım... | Open Subtitles | وأفترض أن جهازي يمكن أن يقلل بشكل أساسي حجم الحمولات الضخمة وتجهيزات الوقود |
Şaşırtıcı derecede ince; dünyanın boyutu ile bizi koruduğu evrene kıyasla çap olarak kıyaslandığında bir elma kabuğundan çok daha incedir. | TED | إنه بشكل مبهر رقيق، مقارنةً مع حجم الأرض والكون الذي يحيطنا، انها أرق بكثير من جلد تفاحة مقارنةً مع قطر الأرض. |
Yüzleşmemiz gereken sorunun büyüklüğünü görüyorsunuz. | TED | لذا يمكنكم رؤية حجم المشكلة التي سوف نواجهها |
Yok olmadılar ya! Bu kadar küçük bir gemide gizleyici aygıt da olmaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكونوا قد اختفوا، حجم السفينة لا يسمح بوجود نظام تخفى |
Yin bu kadar kolay teslim olmaz. Kurtarma ekibiniz kaç kişi? | Open Subtitles | لن يستسلم ين بهذه السهولة كم حجم فريق الانقاذ الذي تتبعه؟ |
Bazı gerçeklikler kadar büyük. Kaçmayı düşünmen olası bile değil. | Open Subtitles | حجمه بمثابه حجم بعض العوالم لا يمكنك حتى التفكير بالهروب |
Ekibimizin büyüklüğü, Megan'ın değil, Gary Soneji'nin kim olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | حجم فريق العمل يعكس أهمية غاري سونجى، وليس مايجن روز |
Kafatası büyüklüğü ve çene kemiğinin kavisi kurbanın Kafkasyalı bir kadın olabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | من حجم الجمجمة و تقوس الفك الأعلى يبدو أن الضحية هي أنثى قوقازية |
Bir adam asla silahının büyüklüğüne göre ölçülmemeli, yada malının çokluğuna göre. | Open Subtitles | الرجل لا يُحكم عليه أبدا من طول مسدسه أو من حجم ثروته |
Tutumluluk senin için bir öncelik, bu aşikar küçücük mutfağının büyüklüğüne bakıldığında. | Open Subtitles | خفض التكاليف هو من الأولويات لكِ أنظري إلي حجم مطبخكِ صغير جداً |
Böylece bu da, futbol sahası büyüklüğünde bir inşaat alanı ile birlikte karışımın içindeydi. | TED | بحيث كان أيضا في مزيج مع موقع حجم ملعب لكرة القدم. |
Araç boyutunu azaltmak için çalışıyoruz ve altında yatan teknolojiyi daha güvenilir, daha ucuz, daha hızlı ve daha doğru kılmaya çalışıyoruz. | TED | نحن نفكر في تصغير حجم الجهاز، ونحن نعمل لجعل التكنولوجيا الأساسية أكثر فاعلية، أرخص، أسرع وأكثر دقة. |
Ama bu parçacık boyutu... bizim şirkette yaptıklarımızdan çok daha öte. | Open Subtitles | لكن حجم الجسيمات متطور للغاية عن أي شيء نفعله في شركتنا |
Öyleyse, bana bir şirketin, küçük bir şirketin, büyüklüğünü söylerseniz, Walmart'ın büyüklüğünü tahmin edebilirim. | TED | اذا قمتم بإخباري عن حجم بعض الشركات ,بعض الشركات الصغيرة لكان بالامكان التنبؤ عن حجم وول مارت |
Örneğin Grönland buz tabakasının boyutuna ilişkin her ay 2002'ye dönen gözlemlerimiz var. | TED | على سبيل المثال، لدينا معلومات عن حجم الصفيحة الجليدية لغرينلاند شهرياً منذ 2002 |
Bandajların 8 ve 10 beden olanlarını al; ikisine de ihtiyacımız olabilir. | Open Subtitles | ضمادات حرارية صغيرة حجم ثمانية وعشرة قد أحتاج إلى الحجمين لذا أحضرهما |
Bir balıkçıyla pazarlık yapıp, makul büyüklükte yerli bir tekne bulmuş, ve benimle birlikte kaçmayı denemeyi kabul etmişti.. | Open Subtitles | كونه كان مراكبيا ماهرا فقد كان يملك زورقا ذو حجم لاباس به و قد وافق على محاوله الهروب معى |
Bunun gibi olacak, 12 numara, ama doğru parça bu değil. | Open Subtitles | ليست مسطحة,نريد واحدة كهذه,حجم 12 و لكن هذه ليست القطعة المطلوبة |
Bir dalganın boyutuna, dalga boyu denir ve gelme sıklığına ise onun frekansı denir. | TED | حجم الموجة يسمّى طول الموجة، وعدد مرات قدومها يسمّى بالتردد. |
Sıkıştırdığınızda temelde, bu malzemenin değeri bir dağın hacmi kadardır. | Open Subtitles | يلزمك أن تضغط ما يكافئ حجم جبلٍ من تلك المادّة |
Bu büyük grup portresi, Rafael'in "Atina Okulu" ile birebir aynı boyutta. | TED | هذه المجموعة العملاقة من البورتريهات في نفس حجم مجموعة رفائيل "مدرسة أثينا." |
Hey, kadınların çantalarına daha kolay sokabilmeleri için dergiyi küçültsek nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو قللنا من حجم المجلة، كي تستطيع النساء وضعها في حقائبهن؟ |