Çok garip bir şey oldu. ATM'den 60 dolar çekmeye çalışıyordum fakat makineden 600 dolar çıktı. | Open Subtitles | حدث شيء غريب ، كنت أحاول صرف المال رغبت بــ60 دولار ، لكن حصلت على 600 |
Sana danışmak istediğim çok garip bir şey oldu. | Open Subtitles | لقد حدث شيء غريب أريد تفسيراً له |
Ama kasım ayında, Vietnam devlet başkanı Diem'in öldürülmesinden bir hafta sonra... ve Kennedy suikastından iki hafta önce... tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | ولكن في نوفمبر بعد اسبوع من مقتل الرئيس الفيتنامي ديم قبل أسبوعين من اغتيال كنيدي حدث شيء غريب بالنسبة لي |
Rahatsız ettiğim için affedin, ama tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | آسفة لإزعاجك ولكن حدث شيء غريب منذ قليل |
Dün akşam çok ilginç bir şey oldu. | Open Subtitles | حدث شيء غريب جداً الليلة الماضية |
Bakın, Robyn beni şikayet edecekti, ama sonra olağandışı birşey oldu. | Open Subtitles | انظر , روبين كانت جاهزة لتشي بي ولكن بعد ذلك , حدث شيء غريب |
Leslie, çok garip bir şey oldu. | Open Subtitles | ليزلي, الذي حدث شيء غريب هناك. |
garip bir şey oldu ve ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | حدث شيء غريب ولا اعرف كيف اتصرف حياله |
Bugün işte garip bir şey oldu. | Open Subtitles | حدث شيء غريب في العمل اليوم؟ |
Sonra çok garip bir şey oldu. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك حدث شيء غريب |
Dante ona dokunduğunda garip bir şey oldu. | Open Subtitles | وعندما لمسها (دانتي) حدث شيء غريب |
- Joseph'e garip bir şey oldu. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | حدث شيء غريب الى(يوسف)؟ |
Aslında o gece çok tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | الواقع، حدث شيء غريب تلك الليلة. |
Bana tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | حدث شيء غريب لي. |
Bana da tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | حدث شيء غريب لي أيضا. |
1986'da tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | في عام 1986، حدث شيء غريب. |
tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | حدث شيء غريب |
Yemekte çok ilginç bir şey oldu. | Open Subtitles | مهلا، حدث شيء غريب في غداء. |
Bugün olağandışı birşey oldu mu? | Open Subtitles | هل حدث شيء غريب اليوم؟ |