ويكيبيديا

    "حدودها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sınırlarını
        
    • sınırı
        
    • sınırları
        
    • ileri
        
    • çizgiyi
        
    • haddini
        
    • sınırında
        
    • sınırlarına
        
    • sınır
        
    Benzer şekilde, spor ve atletizm arasındaki yakınlığı makinelerin sınırlarını zorlayacak algoritmalar üretmek için kullanıyoruz. TED وبالمثل، نحن نستخدم هذا التناظر الوظيفي للرياضة والألعاب الرياضية لإنشاء خوارزميات جديدة لآلات لدفعها نحو حدودها.
    Ancak arada sırada bir tür sınırlarını aşar. TED ولكن بين الحين والآخر، تتعدى فصيلةٌ ما حدودها.
    Khruschev'den Doğu Almanya'yı kendi sınırlarını kontrol edebilen bağımsız bir ülke olarak tanıması hususunda baskı yaptı. Open Subtitles وحث خروشوف على الاعتراف ،بألمانيا الشرقية كدولة مستقلة لها سلطتها على حدودها الخاصة
    Matematiği hep insan mantığının zirvesi olarak görürüz, ama artık biliyoruz ki, matematiğin bile bir sınırı var. TED حقاً تعتبر الرياضيات هي قمة المنطق البشري، ولكننا نعرف الآن أنه حتى الرياضيات لها حدودها.
    Bu ülkeye nasıl bir zavallı düşünce hakim olmuş böyle bir kadın sınırları içinde kalacak ama bir erkek aç gözlü bir domuz gibi ortalıkta mı dolaşacak? Open Subtitles حتى يجبر المرأة على البقاء فى حدودها بينما يعطى الرجل الحق أن ينطلق مثل الكلاب المتوحشة؟ النظام.
    Önünde sonunda çok ileri gidecek ve Fitz'le ters düşecek. Open Subtitles سيأتي الوقت الذي تفعل فيه شيئاً تتخطى فيه حدودها.
    Müvekklim tamamen çizgiyi aştı orada tamam, sen seksy bi yargıç değilsin. Open Subtitles موكلتي تجاوزت حدودها. حسنا ،لست قاضية مثيرة.
    Somali'de 2,850 kilometrelik sahil şeridi, haddini bilen bir hükümet ve paranın yeteceği kadar silah ve kadın var. Open Subtitles سواحل الصومال تمتد على مسافة 1900 ميل و حكومة البلاد تعرف جيدا حدودها و جميع الأسلحة و الزوجات يمكنك شراءها
    Benden Kanada sınırında olan çok uzak bir kasabaya gidip orada Blanca Champion'ın insanlara kahve getirip götürme numarası yapacağını mı söylüyorsun? Open Subtitles تريدني أن اذهب إلى بلدة تحكم في ولاية حمراء حدودها كندا مع بلانكا تشامبيون تتظاهر
    Teresa, Priscilla'nın yaşattığı en zor zamanlarında, bile onun gücünün sınırlarını aşıyor. Open Subtitles لذلك السبب تيريزا ستواجه أوقات صعبة أمام بريسيلا بما أنها قيدت كل قوتها إلى حدودها الدنيا
    Artık tehdit altındaki Roma, sınırlarını korumak için... en cesur ve en iyi askerlerini geri çağırıyordu. Open Subtitles والآن روما المهددة تستدعي أشجع وأفضل قواتها للدفاع عن حدودها
    En önemlisi ise, yerini çok iyi biliyor sınırlarını asla aşmaya kalkışmıyor. Open Subtitles والاهم من ذلك كله . انها مدركه مكانتها ولم يسبق ان حاولت تجاوز حدودها
    Belki sizinle fazla yakınlaşmışımdır belki de birinizi ibret-i alem olsun diye cezalandırmalıyım böylece ilişkimizin sınırlarını yeniden belirlemiş olurum. Ne diyorsunuz? Open Subtitles ربما ينبغي عليّ أن أجعل إحداكنّ عبرة حتى تعرف كل منكنّ حدودها
    Belki sizinle fazla yakınlaşmışımdır belki de birinizi ibret-i alem olsun diye cezalandırmalıyım böylece ilişkimizin sınırlarını yeniden belirlemiş olurum. Ne diyorsunuz? Open Subtitles ربما ينبغي عليّ أن أجعل إحداكنّ عبرة حتى تعرف كل منكنّ حدودها
    Biyomedikal bir girişimci olarak, imkânsız gibi görünen sorunlar üzerinde çalışmalar yapmak istiyorum. Bu problemlerin sınırlarını anlamak, çalışmaların sonucunu değiştirebilmek ve yeni, yenilikçi çözümler bulmak istiyorum. TED كأحد الرواد في الطب الحيوي، أود العمل على حل المشاكل التي تبدو مستحيلة، فهم حدودها و محاولة إيجاد حلول جديدة مبتكرة التي يمكن أن تغير نتائجها.
    Sovyetler Birliği artık batı sınırı boyunca ülkelere egemendi. Open Subtitles كان الإتحاد السوفيتي حينها يهيمن على على الدول التي تقع على طول حدودها الغربية
    Kısacası uzaklardaki bir savaşta sınırı aşmış. Open Subtitles ببساطة , لقد تجاوزت حدودها في إحدى المعارك
    Gücünü yiyip bitirerek, sınırları içerisinde ilerleyen bir düşman tarafından, İspanya'nın böylesine alçaltıldığını gördüğüm için. Open Subtitles لأني ارى أسبانيا و قد تدهور بها الحال مع عدو مزدهر داخل حدودها يتغذى على قوتها
    Güney sınırları, Trent Nehri'nin rotasını takip edip Stoke'den Humber'a akar. Open Subtitles وتسير حدودها الجانبية مع نهر ترينت الذي يجري من ستوك وحتى هامبر
    Konu oldukça ileri aşamada. Open Subtitles فقد تجاوزت الأمور بينهما حدودها
    Bu polis gücü daha önce de çizgiyi aştı Tekrar aşacaktır. Open Subtitles لكن فرقة المهمات هذه قد تخطت حدودها من قبل و سيفعلون ثانية
    haddini aştığını ve bunun bir daha olmayacağını söyledi. Open Subtitles قائلة أنها تخطت حدودها وأن هذا لن يحدث ثانية
    Himbalar, Kuzey Namibya'da, Angola sınırında yaşıyorlar. Daha önce orada birkaç kez bulundum. Onlara, yaptığım bu kitabı hediye etmek, fotoğrafları göstermek, onlarla tartışmak, "İşte sizi böyle görüyorum, sizi böyle seviyorum, böyle saygı duyuyorum. TED تعيش قبيلة هيمبا في شمال ناميبيا على حدودها مع أنغولا. كنت قد تواجد هناك عدة مرات من قبل، رجعت لأقدم كتاباً كنت قد أنجزته، لأريهم الصور، ولأدمجهم بنقاش معي، لأقول:"هكذا رأيتكم.
    Almanya, sınırlarına asker yığan Rusya'ya karşı, Avusturya'nın yedek askerlerle Rusya'ya karşı yığınak yapmadığını öğrendiğinde dehşete düştü. Open Subtitles مع حشد روسيا قواتها على حدودها.. لكن ألمانيا أصابها الفزع عندما عرفت أن النمسا لا تركز احتياطياتها ضد روسيا
    Az önce Meksikalı yetkililer, sınır kapılarını kapatarak fırtınadan kaçan Amerikalı mülteci akınını engelledi. Open Subtitles لقد أقفلت المكسيك حدودها بسبب كثرة اللاجئين الأمريكان بسبب العاصفة الضارية التى تقترب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد