Kaşmir'deki politik karışıklık yüzünden hem Pakistan hem de Hindistan sınırları kapattı. | Open Subtitles | الإضطراب في كشمير سبّب كلتا باكستان والهند لإغلاق حدودهم |
Peki, Sahibe'm. Mesele onların sınırları olunca karşı cins hiçbir şeyi düşünmez. | Open Subtitles | الجنس الآخر ليست لديه فكرة عن حدودهم |
Bir şey daha sınırlarını aşan insanlara tahammül edemiyorum. | Open Subtitles | وشيء آخر لا أستطيع تحمل أؤلئك الذين يتخطون حدودهم |
İnanç militanları, sınırlarını aşanlara karşı oldukça acımasız davranır. | Open Subtitles | الميلشيات الدينية صارمة جداً مع أولئك الذين يتجاوزون حدودهم |
Bu sınırların ötesindeki yaratıklar ve köyümüz arasında mutedil bir ateşkes var. | Open Subtitles | توجد هدنه محترمه بين قريتنا وبين المخلوقات وراء حدودهم |
Cumhuriyetçiler bütçe taleplerini fazla abarttılar ve şimdi başkanlık şanslarına zarar veriyorlar. | Open Subtitles | الجمهوريّون تعدّوا حدودهم بمطالبهم للميزانية وبدؤوا الآن يضرون بترشيحهم الرئاسي |
Kurbanları güvende hissettiriyor ve katı limitlerini aşıyorlar. | Open Subtitles | بطريقة ما يجعل ضحاياه يشعرون بالأمان الكافِ للتخلي عن حدودهم القصوى |
Cezayirlilerin kendi sınırlarında operasyon yapanlara nasıl davrandıklarını bilirsiniz. | Open Subtitles | يعْرفُ الجزائريين اي شخص يعمل داخل حدودهم. |
Zeki insanların bile limitlerinin olduğunu bilmeleri taraftarıyım. | Open Subtitles | اعتقد حتى الاشخاص الاذكياء في حاجة ان يبين لهم حدودهم احياناً |
sınırları bilirler. | Open Subtitles | انهم يعلموا حدودهم |
Sen de Kamyon'u kendi sınırları içinde tutsan iyi edersin. | Open Subtitles | جسناَ , من الأفضل لك أن تجعل رجال الشاحنة داخل السياج (يقصد أن لا يتجاوزا حدودهم)ـ |
Herkesin sınırları vardır. | Open Subtitles | للجميع حدودهم |
Alp marmotları kış uykusundan uyanıp yuvalarından çıktığı zaman ilk işleri bölge sınırlarını belirlemek oluyor. | Open Subtitles | عندما يخرج الغـرير فى أواخر الربيع من الجحور .. بعد بياتهم الشتوى يشرعون على الفور فى إعادة إنشاء ملكية حدودهم الإقليمية |
Bazı Fae'ler bölgelerine düşkündür diğer Fae'lerin sınırlarını geçmelerine izin vermezler. | Open Subtitles | بعض الـ (فاي) هم محليون ، هم لا يسمحوا للـ (فاي) الاخرين بعبور حدودهم |
Bu sınırların ötesindeki yaratıklar ve köyümüz arasında mutedil bir ateşkes var. | Open Subtitles | توجد هدنه محترمه بين قريتنا وبين المخلوقات وراء حدودهم |
Kera Pulau'daki maden çıkarma imtiyazı sınırların ötesine taşmış. | Open Subtitles | إمتيازات التعدين " في " كيرا بولو تجاوزت خارج حدودهم |
Evet, Cumhuriyetçiler fazla abarttılar ama biz sorumluyuz. | Open Subtitles | نعم، الجمهوريّين تعدّوا حدودهم لكن نحن المسؤولين |
Bir adam limitlerini bilmek zorundadır. | Open Subtitles | علي الرجال أن يدركوا حدودهم |
insanlarını kontrol ediyor.Kürtleri kontrol edebileceğini düşündük ve İranlıları sınırlarında tuttuk ve bize petrol pompalamaya devam ettik.Ve birkez orduyu aldığımızda şimdi ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | يمكنه السيطرة على شعبه ,وكنا نعتقد انّ يمكنه السيطرة على الأكراد, ويبقي الايرانيين ضمن حدودهم ويحافظ على ضخ النفط لنا. وأنهبمجردبدأناللعمليةالعسكريةسيأتينا، |
Onun kim olduğunu, değerinin ne kadar olduğunu bilmeleri... | Open Subtitles | لو علموا من هو وما هي قيمته هذا سيدفعهم فحسب إلى تجاوز حدودهم |