Şey hakkındaki konuşmamızı devam ettiririz diye düşündüm... Burada gelecekte olacak şeyleri. | Open Subtitles | إعتقدتُ أنّ علينا أن نُكمل حديثنا حيال مُستقبل الأوضاع في الأنحاء هنا |
Evet, son dönemlerde biraz unutkansın ama.. ...dün akşamki konuşmamızı da mı hatırlamıyorsun? | Open Subtitles | أعلم بأنك تنسى الأشياء بسرعة لكن ألا تتذكر حديثنا الليلة الماضية؟ |
konuşmamız bitene kadar hiçbir yere gitmiyorsun bayım. Öyle mi? | Open Subtitles | لن تذهب إلى أي مكان يا سيد حتى ننهي حديثنا |
Biz, bugün burada konuşurken, sahne arkasında bu yazıcı duruyordu. | TED | إذاً طوال حديثنا اليوم، كان في إمكانكم رؤية الطابعة هنا في الخلفية، وراء الكواليس. |
Çocuklar, sizinle konuşmamızdan beri bu konuyu çok düşünüyorum. | Open Subtitles | يا أولاد, منذ حديثنا معاً و أنا أفكر فى هذا الأمر |
Böylece bu akşamki havadan sudan konuşma kısmımız sona ermiş oldu. | Open Subtitles | حسنا أعتقد أن هذا يسرع حديثنا في جدول أعمال اليوم .. |
O konuyu Konuştuğumuz için mesaj konusu çok önemli değil gibi geldi. | Open Subtitles | تعلم، منذ حديثنا عن الأمر رسالة الهاتف لا تبدو ذو أمر هام |
Geçen geceki konuşmamıza devam etmek için kahvaltı rezervasyonu yaptırdım. | Open Subtitles | قمت بحجز لتناول الإفطار لكي نواصل حديثنا من أمس الأول |
Sevgili Bill, Yemen'deki görevimizin korunması için aldığımız güvenlik tedbirlerinin hala yetersiz olduğu yolundaki konuşmamızı gözden geçirmeliyiz. | Open Subtitles | عزيزى بيل, رجاء, يجب أن نكمل .. حديثنا السابق فى تلك التدابير الأمنية .. ما أخذناه مازال ناقص لحماية مهمتنا الى اليمن |
Aslında, seninle bahar tatili hakkındaki konuşmamızı tamamlamak istemiştim. | Open Subtitles | في الواقع أردت إنهاء حديثنا عن عطلة الربيع |
konuşmamızı tam olarak bitirememiştik. Neye karar verdiğini merak ettim. | Open Subtitles | لم ننهِ حديثنا حقاً كنت أتسائل عن ماذا قررت |
Şimdi, açık olayım konuşmamız yürüyüş konusundaki hislerimi değiştirmedi fakat neden oğullarını götürdüğü konusunda düşüncelerimi kesinlikle değiştirdi. | TED | والآن، لنكن واضحين، لم يغير حديثنا حقًا رأيي حول المسيرة، ولكنه غير تفكيري تماما بخصوص سبب اصطحابها لأولادها معها. |
Bu kısa konuşmamız süresince aklımdan tek bir şey geçti. | Open Subtitles | أثناء حديثنا القصير, تملّكني تفكير واحد. |
Biz konuşurken ajanlar onun evine doğru gidiyor. | Open Subtitles | لدي عملاء على الطريق لمنزله اثناء حديثنا والحاكم ينتظر |
Oldu da konuşurken bir şeyler daha çaldıysan diye. | Open Subtitles | فقط في حال سرقتِ شيئاً آخر مني خلال حديثنا |
Geçen haftaki konuşmamızdan sonra bir anlaşmaya vardığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | خِلتُ أنه بعد حديثنا الأسبوع المنصرم فلقد توصلنا إلى اتفاق |
Bence yalnızca sayısal çoğunluktan gelen gücümüzü kullanarak yaşadığımız bu emeklilik krizini ulusal bir "boş konuşma" olmaktan başka bir şeye dönüştürmeye başlayabiliriz. | TED | أعتقد أن الأمر لن يتتحقق سوى من خلال قوة اتحادنا التي ستمكننا من بدء تغيير حديثنا المتداول العقيم عن أزمة التقاعد. |
Şu an daire'nin önünde Konuştuğumuz gibi gibi kamp yaptıklarına eminim. | Open Subtitles | لا ، أنا متأكدة أنهم تمركزوا أمام الشقة أثناء حديثنا الآن |
Ben ışığı yakana kadar bekle. Sakıncası yoksa bu gece konuşmamıza devam etmek istemiyorum. | Open Subtitles | ، أظن أنني لستُ بحاجة لمواصلة حديثنا الليلة إذا لم يكن لديك مانع |
Aramanızı reddetme niyetindeydim ama kendisi beni konuşmaya devam etmemiz gerektiğine ikna etti. | Open Subtitles | وقد كنت أفكر في تجاهل مكالمتكم صباح اليوم لكنه أقنعني بوجوب استمرار حديثنا |
Ölüm ve yok etme hakkında köprüde konuştuklarımızı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر حديثنا فى برج القياده الحديث المهم ؟ الموت و الدمار ؟ |
Ben varoşların beyaz pezevengiyim. Biz böyle konuşuruz. Yasal. | Open Subtitles | أنا قواد أبيض من الضواحي هذه طريقة حديثنا ، ببذائة |
Son olarak, bu konuşmayı ve deneyleri bitirirken, konuşma sonunda hissetmenizi umduğum şey mutluluk ve duygular. | TED | وأخيراً، لنختم حديثنا وتجاربنا، أتمنى أن تشعروا بالسعادة والعاطفة بنهاية هذا الحديث. |
Um... duş almam gerek, ve geri döndüğümde, belki biraz daha sohbet ederiz. | Open Subtitles | يجب ان أخذ حمام وعندما اعود ربما نكمل حديثنا |
Dinle, misafirim geldi, bunu bir sonraki danışman toplantısında konuşalım. | Open Subtitles | يبدو أن لديّ زائر. سننهي حديثنا في لقاء المجلس التالي. |
Bu konu hakkında konuşmamız bitmedi. | Open Subtitles | نحن بالتأكيد لم ينتهي حديثنا عن هذا الموضوع |
Fakat bu sohbetimize başka bir yerde devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | لكن أخشى أنه يجب علينا أن نكمل حديثنا في مكان آخر |