Babanla beraber çalışıyor ve bizimle bugün hayvanat bahçesine gelecek. | Open Subtitles | . . وذاهِب إلى حديقةِ الحيوانات مَعنا اليوم. |
Neyse, Kate'e Onu hayvanat bahçesine götürme sözü verdin. | Open Subtitles | على أية حال، وَعدتَ كايت أنت تَأْخذُها إلى حديقةِ الحيوانات. |
Katie'yi alıp, hayvanat bahçesine götüreyim ve 3'te geri getireyim. | Open Subtitles | الذي لا أَلتقطُ كايتي، يَأْخذُها إلى حديقةِ الحيوانات ويُعدْها في 3؟ |
Ben aklımı kaçırdım. Hayvanat bahçesinde uyandım. | Open Subtitles | لقد فَقدتُ عقلي إستيقظتُ في حديقةِ الحيوانات |
Hatırlamıyor. Hayvanat bahçesinde uyanmış. | Open Subtitles | لا يَتذكّرُ اي شيء إستيقظَ في حديقةِ الحيوانات |
Bugün hayvanat bahçesine gitmiyor muyuz? | Open Subtitles | ألَنْ نَذْهبَ إلى حديقةِ الحيوانات اليوم؟ |
Hiçbir şey. Bence onları hayvanat bahçesine benim götürmem gerek. | Open Subtitles | لا، لا شيء، أَنا فَقَطْ أَعتقدُ بأنّني يَجِبُ أَنْ آخذَهم إلى حديقةِ الحيوانات. |
Babaları olarak o lanet hayvanat bahçesine benimle gitmeleri yararlarına olur diyorum. | Open Subtitles | أنا، كالأبّ، يَعتقدُ ذلك هو في إهتمامِهم الأفضلِ للذِهاب إلى حديقةِ الحيوانات السيئةِ مَعي اليوم، موافقة؟ |
Hayır, hayvanat bahçesine gitmek istiyorum. | Open Subtitles | لا، أُريدُ الذِهاب إلى حديقةِ الحيوانات. |
Evet, çocukları hayvanat bahçesine götürmek istedi. | Open Subtitles | لا، هو فقط مطلوب للأَخْذ الأطفال إلى حديقةِ الحيوانات. |
Hadi çocuklar, hayvanat bahçesine gidiyoruz. | Open Subtitles | تعال، أطفال، نحن ذاهِبونَ إلى حديقةِ الحيوانات. |
Çocukları hayvanat bahçesine götürüyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لكن النظرةَ، آخذُهم إلى حديقةِ الحيوانات، موافقة؟ |
Bugün çocukları hayvanat bahçesine ben götürüyorum. | Open Subtitles | آخذُ الأطفالَ إلى حديقةِ الحيوانات اليوم. |
Hayvanat bahçesine geri dönmeni beklediklerine değindim mi? | Open Subtitles | ذَكرتُ بأنّك الظهر المُسْتَحق في حديقةِ الحيوانات؟ مع السّلامة، ماكس. |
Aptal komşu çocukları, bir avcıdan kaçan tavuklar gibi grup halinde evimizin bahçesine dalarlardı. | Open Subtitles | أطفال الحيِّ الأغبياءِ كانوا يرَكضون في المجموعةِ اقتحموا حديقةِ بيتِنا مثل الفراخ المطاردَة مِن قِبل صيّاد |
Wilber'ı önce hayvanat bahçesine, sonra da yemeğe götüreceksin sanıyordum. | Open Subtitles | الله، إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ تَأْخذُ ويلبير إلى حديقةِ الحيوانات وبعد ذلك إلى العشاءِ. |
Evet, yakalayıp, hayvanat bahçesine götürürken. | Open Subtitles | نعم، عندما حَصروه وأَخذَه إلى حديقةِ الحيوانات. |
Eski hayvanat bahçesinde 997 durumu var. | Open Subtitles | عِنْدَنا 997 في حديقةِ الحيوانات القديمةِ. |
- Eski hayvanat bahçesinde 997 durumu var. | Open Subtitles | عِنْدَنا 997 في حديقةِ الحيوانات القديمةِ. |
Sonsuza ya da sonuna kadar. Ne de olsa bu lanet hayvanat bahçesinde beraberiz. | Open Subtitles | للأبَد أو طالما نحنُ في حديقةِ الحيوان هذهِ معاً |
O film, hayvanat bahçesinde çalışan bir arkadaşımdan. | Open Subtitles | إنّ الاشعة السينيةَ مِنْ صديق لي في حديقةِ الحيوانات. |