Sizi saat 3'de burdan alacağım. Sonra hayvanat bahçesine götüreceğim. | Open Subtitles | سأكون هنا في الثالثة لأصطحبكما ثم سآخذكما إلى حديقة الحيوان |
Hafta sonları yapmayı en çok sevdikleri şey hayvanat bahçesine gitmek. | Open Subtitles | المفضلة لديهم في عطلات نهاية الأسبوع هو الذهاب إلى حديقة الحيوان |
Hayvanat bahçesi çalışanları dışında o hayvanlara ulaşım imkanı olan kimse yok. | Open Subtitles | لا أحد لديه إذن دخول إلى هذه الحيوانات عدا موظفي حديقة الحيوان |
Bu gördüğünüz Mae West, New Orleans'ta bir Hayvanat bahçesi görevlisinin evinde hala hayatta. | TED | هذه ماي ويست لا تزال حية في منزل حارس في حديقة الحيوان في نيو أوريلانز |
Bu yerel hayvanat bahçesinden bir aslan, Norrkoping'in heme dışından, Elsa, Kolmarden'den. | TED | اذا هذه لبوة من حديقة الحيوان المحلية خارج نوركوبينج في كولوماردين إليسا |
Şimdi, bu esnada, hayvanat bahçesindeki çoğu hayvan iyi durumda değil. | TED | والآن، في هذه الأثناء، لا يبلي العديد من الحيوانات حسنًا في حديقة الحيوان. |
Ama elinizden geleni yapmanız gerek. Bu Hayvanat bahçesini yeniden açacağız. | Open Subtitles | ولكنى أحتاج فى المقابل لكل مجهودكم وسوف نعيد افتتاح حديقة الحيوان |
Biliyorum. Bir kere Hayvanat bahçesinde kazara bir pitonu kuzenime saldırttım. | Open Subtitles | أعرف، مرة بالمصادفة جعلت أفعى تهاجم أبن عمي في حديقة الحيوان |
Bir maymun ormandan hayvanat bahçesine yerleştirilince mikrobiyomuna ne olacağını bulmak istiyorduk. | TED | أردنا معرفة ما يحدث للنبيت الميكروبي لدى قرد عندما يُنقل من الغابة إلى حديقة الحيوان. |
hayvanat bahçesine gittik, hepsi bu. | Open Subtitles | . لقد ذهبنا إلى حديقة الحيوان ، هذا كل شيء الولد مُرهق |
Onu hayvanat bahçesine götür. Geri zekalılar sever. | Open Subtitles | خزها لحديقة الحيوان لقد سمعت ان المتخلفين يحبون حديقة الحيوان |
hayvanat bahçesine nasıl gireceksin? | Open Subtitles | كيف بحق الجحيم هل اقتحام حديقة الحيوان ؟ |
Sokak köpeklerini takip ederek hayvanat bahçesine gittim. | Open Subtitles | تبعت مجموعة من الكلاب البرية إلى حديقة الحيوان. هذه هي الطريقة التي وصلت بها الى هناك. |
Seni hayvanat bahçesine kapatmalılar, bir şempanze ile aynı kafese. | Open Subtitles | عليهم أن يضعوك فى حديقة الحيوان مع الشامبنزى |
Şimdi anladım. Hayvanat bahçesini geziyoruz. Ben Hayvanat bahçesi sevmem, ya sen? | Open Subtitles | أوه ، لقد فهمت ، إنها حديقة الحيوان ، إنها جولة إننى لا أحب حديقة الحيوان ، هل تحبينها ؟ |
Victoria Memorial, Whiteway Laidlaw Hogg Market, Hayvanat bahçesi, Fort William... | Open Subtitles | مبنى فيكتوريا التذكاري مبنى المتروبوليت السوق, حديقة الحيوان فورت ويليام |
Kraliyet Sığınağı, Kraliyet Hayvanat bahçesi, Kraliyet Kuaför Salonu. | Open Subtitles | جناح الملك الليلي حديقة الحيوان الملكية، صالون تصفيف شعر الملك |
Üniteler Hayvanat bahçesi gibi. Muhbirlere işkence ediliyor. | Open Subtitles | وحدة السجناء المرضى النفسيين أصبحت حديقة الحيوان والحراس يتعرضون للتعذيب |
hayvanat bahçesinden geliyorlar. Onlara bir zoolog olduğunu söyle. | Open Subtitles | أنهم من حديقة الحيوان أخبرهم أنك عالم حيوانات |
Newman'ı 12 saat önce hayvanat bahçesinden almam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان عليّ أن أقلّ نيومان من حديقة الحيوان قبل 12 ساعة. |
Markaları hayvanat bahçesindeki hayvanlar olarak hayal etmeleri gibi görünürde alakasız görevler yerine getirmeleri bile talep edilebilir. | TED | وقد يطلب منهم فعل مهمة تبدو بعيدة عن الموضوع، مثل تخيل العلامات التجارية كحيوانات في حديقة الحيوان. |
Hayvanat bahçesinde bir sahne çekiliyordu, oynayacak çocuğa ihtiyaçları vardı. | Open Subtitles | نعم ،انهم يصورون مشهد فى حديقة الحيوان ويريدون أطفال اضافيين |
Nihayet. Ve hayvanat bahçesinin resmi açılışına tam olarak 3... | Open Subtitles | أخيراً ستصبح حديقة الحيوان لنا في أقل من ثلاثة إثنان |
Kim arka bahçesine gerçek bir evcil hayvan çiftliği kurdu bilin bakalım? | Open Subtitles | خمنوا من الذي لديه مواشي حقيقية في حديقة الحيوان في الفناء الخلفي؟ |