- Bir daha gelmemen için seni uyarmıştım. - Biliyorum. | Open Subtitles | لقد حذرتكَ بأن لا ترجع لهذا المكان - أعرف - |
İşte bu yüzden soru sormayı bırakman için uyarmıştım. | Open Subtitles | لهذا السبب أنا حذرتكَ أن تتوقف عن طرح الاسئلة |
Seni daha önce uyarmıştım, değil mi? | Open Subtitles | لقد حذرتكَ من قبل، ولكنك لم تفهم الكلام. |
Zevkle işi birbirine karıştırmaman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتكَ ألا تخلط العمل بالمتعة |
Sizi sonuçları olacağı konusunda uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتكَ يجب أن تكون هنالك نتائج |
- Mümkün değil bu. - Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | ان ذلك مستحيل لقد حذرتكَ |
Seni uyarmıştım Ray. - Şimdi birilerinin canı yanacak. | Open Subtitles | لقد حذرتكَ يا (راي) وعلى أحدهم أن يتأذى الآن |
Seni uyarmıştım aşkım. | Open Subtitles | لقد حذرتكَ يا حبيبي. |
- Dur diye uyarmıştım. | Open Subtitles | حذرتكَ بالفعل لأنّ تتوقف. |
Seni bu konuda uyarmıştım. | Open Subtitles | هذا ما حذرتكَ بشأنه... |
Ben... Dinle, Gary. Burayı aramaman konusunda uyarmıştım seni. | Open Subtitles | أسمع، (غاري) لقد حذرتكَ من الأتصال بي |
Çocuğu gafil avlamış. Seth, seni uyarmıştım. | Open Subtitles | ولقد أخبره بالأمر - سيث)، لقد حذرتكَ) - |
Seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتكَ |
Seni uyarmıştım! | Open Subtitles | لقد حذرتكَ! |
- Sizi uyarmıştım. | Open Subtitles | -لقد حذرتكَ . |