Beni uyardı. | Open Subtitles | لقد حذّرتني بنفسها. |
Victoria senin biraz düzenbaz olduğun hakkında beni uyardı ben de biraz araştırma yaptım. | Open Subtitles | لماذا؟ حذّرتني (فيكتوريا) من كونك مخادعة فقمت ببعض التحريات، |
- Annem beni sana karşı uyardı. | Open Subtitles | - أمّي حذّرتني منك. |
Tehlikeli bir işin içinde olduğu için yalan söyleyebileceği konusunda beni uyarmıştın. | Open Subtitles | حذّرتني بأنّها إذا كانت تكذب، فإنّ ذلك للتغطية على تورّطها في شيء خطير. |
- Ama sen beni Ziyaretçiler hakkında uyarmıştın. | Open Subtitles | لكنّكَ حذّرتني من الزائرين |
Annem her zaman evimi ışınlamalara karşı korumam için beni uyarmıştı. | Open Subtitles | لقد حذّرتني أمي بشأن حماية منزلي من الانتقال |
Beni bir şeyler olabileceği konusunda uyardın ama seni dinlemedim. | Open Subtitles | نعم، لأنكَ حذّرتني أنَ شيئاً ما قد يحدث، و أنا لَم أستمِع |
Annem sana güvenmemem konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | -لقد حذّرتني بألاّ أثق بكَ |
Dikkatli olmam konusunda uyardı. | Open Subtitles | لقد حذّرتني |
Beni uyarmıştın Slaughter hakkında, ve ben de dinlemedim. | Open Subtitles | لقد حذّرتني بشأن (سلاتر)، وأبيتُ أن استمع. |
Beni uyarmıştın Oliver. Beni doğruca uyarmıştın. | Open Subtitles | حذّرتني يا (أوليفر)، مباشرة وبصراحة، حذرتني. |
Monica bunu yapabileceğin konusunda beni uyarmıştı. | Open Subtitles | حذّرتني مونيكا من أنّك قد تفعل هذا. |
Evet, Hetty teyzem beni uyarmıştı. | Open Subtitles | أجل، كلا، خالتي (هيتي) حذّرتني منها بكل تأكيد. |
Neden beni İspanya'nın paralı askerleri konusunda uyardın? | Open Subtitles | لِم حذّرتني ؟ من مرتزقه الاسبان |
Kilisedeyken beni ev konusunda uyardın. | Open Subtitles | "في الكنيسة , أنت حذّرتني من المنزل" |