Yaşlı adam seninle ilgili uyarmıştı beni. | Open Subtitles | الرجل العجوز حذّرني منكِ إعتقدت أنّه كلام هراء |
Avukatlarım, bu tarz soruların gelebileceği konusunda uyarmıştı ve bu konu hakkında söylemek için hazırlandığım tek şey... | Open Subtitles | حذّرني المحاميين بأنّ أسئلة كهذه قد يتم طرحها و هذا كلّ ما لديّ لأقوله بشأن هذا الموضوع بالوقت الحاضر |
Baban, seninle birlikte yaşamam konusunda beni uyarmıştı. Bana söylemişti ve ben lanet olsun ki ona inanmadım. | Open Subtitles | والدك ، حذّرني من العيش معك لقد أخبرني ، وأنا لم أصدقه |
O'nun sıra dışı biri olduğu konusunda herkes beni uyardı ama onun stili bu, biraz kaçık; | Open Subtitles | كلّ شخص حذّرني , هو كان غير تقليديّ لكنّ طريقته غير عقلانية. |
Baban ısrarcı olacağın konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | والدك حذّرني أنك قد تكون قوي الإرادة حول هذا. |
Düşlediğim bir şey bu. Babam oraya gitmemem konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | إنّما هو شيء حلمتُ بهِ، وأبي حذّرني بألّا أذهب إليه. |
Senden uzak durmam için beni birkaç kez uyarmıştı. | Open Subtitles | إنّ الرجل حذّرني عدّة مرّات حتّى أبقى بعيدًا عنك |
O adam uyarmıştı. Lex' in bulaştığı her şeyin kötü bittiğini söylemişti. | Open Subtitles | ذلك الرجل حذّرني قال أي شئ يلمسه "ليكس" ينتهي نهاية سيئة |
Gai-sensei sık sık beni kibrin bir ninja'nın düşmanı olduğu konusunda uyarmıştı oysaki. | Open Subtitles | غاي-سينساي، كثيراً ما حذّرني أنّ "الغرور اشدُّ أعداء النينجا" |
Beni ekibimizin başına kötü bir şeyin geleceği hakkında uyarmıştı. | Open Subtitles | حذّرني أنّ أمراً سيئاً سيقع لمجموعتنا لذا... |
Moloch seni ona getirmem için uyarmıştı ve işte buradayız. | Open Subtitles | (مولوك) حذّرني بأنّني سوف أُسلّمكِ له، و ها نحن ذا. |
Biliyor musun, bir arkadaşım beni tutku konusunda uyarmıştı. | Open Subtitles | حذّرني عن الطموح |
Sarhoşken nasıl olduğunu konusunda beni uyarmıştı. | Open Subtitles | حذّرني إن كنت سكراناً |
Anson, işinin ehli olduğun konusunda beni uyarmıştı. | Open Subtitles | ياللروعةِ. لقد حذّرني (آنسون) بأنّكَ ماهرٌ. |
Hapishane çetelerinin patronlarından biri beni, bela çıkarmamak konusunda uyardı. | Open Subtitles | رئيس إحدى عصابات السجن حذّرني من افتعال أية مشاكل. |
Lanet hakim beni uyardı bir kez daha yaparsam asılacaktım. | Open Subtitles | ذلكَ القاضي اللعينَ حذّرني.. أنهُ سيشنُقني إذا فعلتُ ذلك مرةً أخرى. |
Sizi önemsediği için. Bu yüzden beni uyardı. | Open Subtitles | بالطبع انه يهتم لهذا هو حذّرني |
Beni şirket politikası hakkında uyardı. | Open Subtitles | أسمعي.. لقد حذّرني.. إنها سياسة الشركه |
Tom Foss geçmişimi kazmayı bırakmam konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | (توم فوس) حذّرني بالتوقف عن البحث في ماضييِ. |
Buraya gelirken. Beni Arthur'un felaketi hakkında uyardı. | Open Subtitles | خلال رحلتي إلى هنا، لقد حذّرني بشأن هلاك (آرثر) |
Birinin geleceği konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | لقد حذّرني أن أحدهم سيأتي. |