Üç gece önce kayboldu korumaları eşkalinize uyan bir fahişenin.. | Open Subtitles | منذ ثلاث ليالٍ، اختفى بعد فترة قصيرة من إدخال حراسه لمومس، |
Şey, korumaları ona çok yakın duruyorlardı, benim izlenimim onları cezalandırdığımız yönünde. | Open Subtitles | حسنا , حراسه كانوا بجواره لذا حدسي اننا نلومهم |
Kurban, biyokimya laboratuarındaki koruma görevinden sonra izne ayrılmış. | Open Subtitles | حسناً, الضحيه كان في أجازه بعد قدومه من نوبه حراسه في منشأه حيويه, |
Partide koruması indiği gibi, harekete geçmemiz gerekecek. | Open Subtitles | سيتوجب عليك التحرك بينما حراسه في الأسفل |
bekçi köpeğine ihtiyaç olduğunu düşündüm, efendim. Hem, Damien onu çok seviyor. | Open Subtitles | أعتقدت أنه يمكننا أستخدام كلب حراسه جيد يا سيدى و داميان يحبه |
Askerler yoldalar resmi getiriyorlar ama bir güvenlik sorunumuz var. | Open Subtitles | الصور كانت فى حراسه امنيه ولكن لدينا مسأله أمنيه أيضاً |
Torijjos'nun korumalarından birinin son anda tam uçağa binerken, bir kaset çalar verdiğini gösteriyordu. | Open Subtitles | أن أحد حراسه الأمنيين ,أعطاه في آخر لحظة يصعد فيها على الطائرة, |
Eminim korumaları değerli silahıyla ilgili düzenli bilgi veriyordur. | Open Subtitles | بالتأكيد حراسه يمدونه بتحديثات منتظمة بخصوص سلاحه الثمين. |
Diğer bloklardaki mahkumları serbest bırakabilirseniz bu korumaları ondan uzaklaştıracak ve kaçmaktan başka şansı kalmayacak. | Open Subtitles | ذا كان بإمكانكم تحرير السجناء من هذه المبانى الاخرى هذا سيشتت انتباه حراسه لن يكون لديه اختيار سوى الفرار |
korumaları çok güçlü. İmkansız gibi. | Open Subtitles | وتحت حراسه مشدده يبدو مستحيلاً |
Hepimizin ailesine koruma verdim, ama Savannah'nın burada kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | لقد وضعت حراسه على كل من عائلاتنا, و لكن أريد من سافانا البقاء هنا |
Özür dilerim, ondan koruma göndermesini ben istemedim. | Open Subtitles | أنا آسف، أنها ليست مثل أنا طلب منها أن ترسل من حراسه. |
O'nun koruması ile konuşmak zorundayım. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة الى التحدث الى حراسه الشخصيين. |
Odadayken, daima dört tane koruması etrafı kolaçan eder. | Open Subtitles | وأربعة من حراسه إلى جانبه في كل الأوقات |
bekçi köpeği olarak kullanırız diye düşündüm, efendim. Damien da onu çok sevdi. | Open Subtitles | أعتقدت أنه يمكننا أستخدام كلب حراسه جيد يا سيدى و داميان يحبه |
Hani, bir bekçi köpeği olarak. | Open Subtitles | ككلب حراسه.. أنا أعنى.. أنك ستكون ممتنا له.. |
FBI onu sıkı güvenlik altına almış. Adam askeri üsde, 24 saat göz altında. | Open Subtitles | رجال المباحث الفيدرالية يحرسونه حراسه مشدده انه في قاعدة عسكريه على مدار 24 ساعة |
Ve hiç güvenlik kamerası yokmuş bu yüzden içeriden tezgahlanan bir soygun olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | ولم يكن هناك اي كاميرات حراسه لذلك اعتقدوا انها مهمه داخليه |
Ahlaksız bir şekilde bana bakıyor diye neredeyse korumalarından birinin parmağını kesiyordu. | Open Subtitles | لقد كان على وشك ان يقطع اصابع احد حراسه الشخصيين لأنه كان ينظر إلي بشهوانية |
3 Mayıs. 4 eskort gemisi, yakıt tazelemek üzere ayrıldı. | Open Subtitles | الثالث من مايو الحـاجـه للوقـود تُجبـر أربـعـة سفن حراسه على مغادرة القافله |
Fransızlar köprüyü korumasız bırakma gafletinde bulunmuştu. | Open Subtitles | فى وجوده سليماً أصبح يمكن عبور النهر سيراً على الأقدام ليس هذا فقط بل أن الفرنسيين أيضاً تركوا الجسر تقريباً بلا حراسه |
Ama bir Kral, bir kral muhafızına... kendi ordusunun gözleri önünde yaverini öldürmesini emrediyor. | Open Subtitles | لكن الملك أمر حراسه بقتل مساعد الملك أمام الجيش بأكمله |
Mekânın şahsi korumalarıyla dolu olduğunu unutmayın. | Open Subtitles | ولا تنسوا المكان الذي يحتشد فيه حراسه الشخصيين |
Onun yada korumalarının kimliklerini henüz tespit edemedik... üzerlerinde kimlikleri yoktu. | Open Subtitles | لم نتعرف علي هويته بعد او حراسه لانهم لا يحملون هويه |