Kalorisini de hemen yaktık zaten. Anlarsın ya. | Open Subtitles | وقد حرقنا تلك السعرات الحرارية مباشرةً إن كنتِ تعلمين ما الذي أعنيه |
Ancak gökyüzünü biz yaktık. | Open Subtitles | ولكننا نعرف أنه نحن الذين حرقنا السماء. |
Bizi ölümüne yakmaya çalışan o. İki kere. | Open Subtitles | إنه الرجل الذي حاول حرقنا حتى الموت مرتين |
Bobby'nin de cesedini biz yakmıştık ama geri geldi. | Open Subtitles | لكننا حرقنا جثة بوبي و قد عاد. |
Ama sonra köylerini yakıp, onları kendi topraklarından kovacak kadar güçlü hâle gelmişiz ve onlara "çiçek hastalığıyla size iyi şanslar" demişiz. | Open Subtitles | حتى ما كنا أقوياء بما فيه الكفاية حرقنا قراهم وطردناهم من ارضهم الحقيقية وبعد ذلك قلنا لهم "حظاً أوفر في مرض الجدري" |
- Hayır. Ben ölü bir adamım ve eğer paralarını yaktığımızı öğrenirlerse sen de öylesin. | Open Subtitles | لا، أنا هالك لا محالة وأنت كذلك إن اكتشفوا أننا حرقنا أموالهم |
Tek bildiğim o kitabı yaktığımıza memnunum. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله أني ممتنٌ لأننا حرقنا ذلك الكتاب اللعين |
Bayrağı oraya benim gibi insanları gönderdikleri için yaktık. | Open Subtitles | لقد حرقنا العلم الذي يرسل ! الناس أمثالي إلى ذلك المكان |
Bütün sandalyeleri şenlik ateşinde yaktık. | Open Subtitles | نحن حرقنا جميع الكراسي في الموقد |
- Belki yanlış Güneyliyi yaktık. | Open Subtitles | ربمّا حرقنا الجندي الألماني الخاطيء. |
Ve sonra da hepsini yaktık. | Open Subtitles | ثم حرقنا الكثيرون. |
Bizi bir kayıkhaneye götürdün ve yakmaya çalıştın. | Open Subtitles | أخذتنا إلى ساحةِ قوارب وحاولتَ حرقنا |
Sanırım bizi kimin canlı canlı yakmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أعرف من حاول حرقنا أحياء. |
Sarah, bizi yakmaya çalışıyor! | Open Subtitles | (سارة)، إنه يحاول حرقنا! |
Motorları şeker dökerek yakmıştık. | Open Subtitles | سكر حرقنا المحركات بصب السكر |
O mektupları yakmıştık. | Open Subtitles | لقد حرقنا تلك الرسائل |
Mektupları yakmıştık. | Open Subtitles | لقد حرقنا الرسائل |
Seninle birçok kemiği yakıp hayaletleri yerlerine gönderdik. | Open Subtitles | أتعلمين ؟ أنا وأنتِ.. حرقنا الكثير من العظام... |
Ormanı yakıp kül ettik. | Open Subtitles | لقد حرقنا الغابة |
Ve Danny, bir parça camla karıncaları yaktığımızı hatırlıyormusun? | Open Subtitles | و أنت يا " داني "، أتذكر حينما حرقنا النمل بالعدسة المكبرة ؟ |
- Kuzen Henry'i yaktığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التصديق حرقنا أبن عمها ( هنري ) |
Evleri yakıyoruz, mısırları tahrip ediyoruz. | Open Subtitles | لقد حرقنا المنازل و دمرنا الذرة |