"حرى أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gerekirdi
• olmamalıydı

Onu yüz yıl önce gömmem gerekirdi. Yüz yıl boyunca birlikte yaşayabilirdik.
حرى أن أدفنه منذ 100 عام لكُنّا بقينا سويًّا طيلة 100 عام

O kamp konusunda haklıydın. Malzemelerini almamız gerekirdi. İhtiyarı öldürmüş olman umurumda değil.
أصبت بشأن ذاك المخيم، حرى أن نأخذ مؤنهم، ولا أحفل بقتلك للعجوز

Bu sabah söylemem gerekirdi ama annenin davasını tartışmamız pek uygun olmuyor.
حرى أن أقول هذا قبلًا، لكن هذه ليست فرصة لائقة لنقاش قضيّة أمك.

Evim diyebileceğiniz tüm küçük kasabalar arasında muhtemelen vampirlerle dolu olanı seçmemeniz gerekirdi.
من بين كلّ البلدان التي تصلح وطنًا ربّما ما حرى أن تختاروا واحدة تعجّ بمصّاصي الدماء.

O çok şaşırtıcı olmamalıydı. Seçmenlerimin ailenize karşı birikmiş epey bir öfkesi var.
ما حرى أن يكون حنق ناخبيني على أسرتك مثيرًا لدهشة جمّة.

Bataklık'a da bombaları yerleştirenin sen olduğunu anlamam gerekirdi.
حرى أن أعلم أنّك وراء تفجير تلك القنابل في الجدول.

Sana güvenmem gerekirdi. Çok önceden anlatmam gerekirdi.
حرى أن أثق بك وأخبرك بالأمر منذ وقت طويل.

Yaptığım yanlıştı. Yanımda gelmeye zorlamamam gerekirdi.
ما فعلته كان خطأً، ما حرى أن أجبرك على المجيء

Bunu daha önce açıklığa kavuşturmam gerekirdi.
{\fnArabic Typesetting}.حرى أن أصارحكم بوقتٍ أبكر

Bu durumda Killua'nın iki uçlu dileği dileyememesi gerekirdi.
"وما حرى أن يتسنّى لـ (كيلوا) طلب أمنية الخيار الثاني"

Çok cüretkar davrandın. O bilim adamını kaçırmadan önce bana sorman gerekirdi.
{\pos(190,220)} لقد تهوّرتما، حرى أن تستشيراني قبلما تختطفان ذاك العالم.

Markayı alıp beni arkanızda bırakmanız gerekirdi.
حرى أن تأخذها لمّا صرعتني.

Onun suçlu olduğun anlamam gerekirdi.
حرى أن أعلم أنّها الجانية.

Biliyorum, üzgünüm. Aramam gerekirdi. Waller başka emir verip beni geri getirdi.
أعلم، آسف، حرى أن أتّصل، (والر) بدّلت الأوامر وطلبت مثولي.

Bunu benden saklamaman gerekirdi.
-ما حرى أن تخفي هذا عنّي . -إنّي آسفة، إنّما ...

Laurel'ın başına gelenleri engelleyebileceğini düşünmene izin vermemem gerekirdi.
ما حرى أن أدعك تظن أنّه كان بوسعك منع مصاب (لورل)

Sana güvenim tam Dwightycik, senden asla şüphelenmemem gerekirdi.
أثق بك يا فتاي (دوايتي) ما حرى أن أشك بك قطّ.

Buraya asla geri dönememem gerekirdi.
"ما حرى أن أعود لهنا قطّ"

Evet, ben de bu konuyu konuşmak istiyordum seninle. - Orada olmamalıydı.
أجل، وددت محادثتك حيال ذلك، ما حرى أن يخرج.

- Evet, orada olmamalıydı. Onda haklısın.
بلى، ما حرى أن يخرج، إنّك محقّ.