Ben sana özgürlüğünü geri vereceğim, sen de bana... | Open Subtitles | سأرجع لكِ حريتكِ وأنتي تفعلين الشيء ذاته |
Eğer bilginin değeri kanıtlanabilirse özgürlüğünü vereceğim. | Open Subtitles | سوف أعطيكِ حريتكِ لو تبين أن معلوماتكِ قيمه |
Tahtın varisiyle yattıktan sonra özgürlüğünü teslim edip etmeyeceğini bilemezsin kendi talibini seçme özgürlüğünü. | Open Subtitles | وبأنه بمجرد أن مارستِ الحب مع الملك المستقبلي, لم تكوني تعرفي بأنكِ قد أستغنيتِ عن حريتكِ, حرية أختيار خطيبكِ. |
Özgürlüğünüz, gün ışığı, kuşlar polis istasyonunda verecekleri beleş kakaolar ne olacak? | Open Subtitles | ماذا بشأن حريتكِ, وضوء الشمس, والطيور الكوكا المجاني في مركز الشرطة |
Jack, çok önemli Rus teknolojisi içeren bir bileşen karşılığında Çinlilerden özgürlüğünüzü satın aldı. | Open Subtitles | جاك" اشتري حريتكِ من الصينيين" بقطعة تحوي تكنولوجيا روسية حساسة جداً |
O halde bana diğerlerini de ver özgürlüğünü kazan. | Open Subtitles | إذاً، أمنحني الاسماء الآخرى وسوف أمنح لكِ حريتكِ. |
Sana özgürlüğünü bağışladım. | Open Subtitles | لماذا , لقد أعطيتكِ حريتكِ |
Sana özgürlüğünü veriyorum. | Open Subtitles | أنا أعطيكِ حريتكِ |
Sana özgürlüğünü teklif ediyorum, Dina. | Open Subtitles | أنا أعرض عليكِ حريتكِ يا (دينا) |
Sana özgürlüğünü teklif ediyorum, Dina. | Open Subtitles | (أنا أعرض عليكِ حريتكِ يا (دينا |
Artık cezalı değilsin, eğer bu özgürlüğünü diğer arkadaşlarını görmek için de kullanırsan Jacob gibi. | Open Subtitles | لستِ معاقبة بعد الآن... إذا إستخدمتِ حريتكِ الجديدة في رؤية أصدقاءكِ الآخرين أيضاً، مثل... مثل (جيكوب). |