Ülkesi için savaşmayı öğrenmesi gerek... ..özgür bir adam olarak büyümeli. | Open Subtitles | يحتاج أن يتعلّم كيف يحارب من أجل بلادنا، ويصبح رجلاً حرّاً. |
Sonuncusunu da öldürebilirsem, lanet kalkacak ve özgür olacağım. | Open Subtitles | إن إستطعت الحصول على الأخير سوف تنتهي اللعنة وأنا سأصبح حرّاً |
Artık kendimi bu cenazeye katılmamak konusunda tamamiyle özgür hissediyorum. | Open Subtitles | أعتبر نفسي الآن حرّاً للتملّص من الذهاب لهذه الجنازة. |
İnsanlar serbest kaldıklarında hata yapabilir. | Open Subtitles | عندما يكون الشخص حرّاً عليه أن يرتكب بعض الأخطاء |
Bunu yapanları bulmama yardım edene aramızda özgürce yaşama izni vereceğim. | Open Subtitles | من يستطيع مساعدتنا في إيجاد من فعلوا هذا سيُطلقُ سراحه نهائيّاً ليعيش حرّاً بيننا |
Hiçbir yere girmeyip özgür olacak, mutlu bir şekilde gülerek golf oynayacak. | Open Subtitles | باستطاعته أن ينهى أى أمر لكنه مازال حرّاً ، سعيداً ، ضاحكاً ويلعب الجولف |
Şu an özgür bir adam olacaktım. | Open Subtitles | بهذا الوقت, كان من المفترض أن أكون رجلاً حرّاً |
Evet, bu, büyük ihtimalle bir hataydı. Sanırım özgür olduğunu öğrendikten hemen sonra tüm ilgisini kaybetti. | Open Subtitles | أجل، كان ذلك خطأ، وأخاله لم يعد مهتمّاً حال معرفته أنّه كان حرّاً |
Değil mi? İstediğimiz bilgileri verdikten sonra benim kadar özgür olacaksın. | Open Subtitles | حالما تعطينا المعلومات التي نحتاجها ستكونُ حرّاً مثلي تماماً |
Gördüğünüz gibi zihin özgür olduğunda başaramayacağınız bir şey yoktur. | Open Subtitles | أترى ، إذا كان العقل حرّاً لا يوجد شيء لا يمكنكَ تحقيقه |
Ama dilediğin şeyi düşünebilmek için özgür olmayı istemen de çok doğal. | Open Subtitles | لكن من الطبيعيّ أيضاً بالنسبةِ لك أن تكون حرّاً في التفكير بما تريد. |
Herkes özgür olana dek hepimiz köleyiz. | Open Subtitles | ريثما يكون كل امرئٍ حرّاً سيظل جميعنا عبيداً. |
Dolayısıyla... sizlerin seçtiği mahkumu serbest bırakacağım, tamamen özgür kalacak. | Open Subtitles | ... لذا ... سأطلقك... حرّاً ليذهب طريقه... |
Bu gerçek değil. özgür kalmış olamazsın. | Open Subtitles | هذا ليس حقيقياً لا يمكن أن تكون حرّاً |
Sizi özgür bıracak bir salıverme formu imzalayacağım. | Open Subtitles | سأوقع تصريحاً يجعلك رجلآ حرّاً |
Sizi özgür bıracak bir salıverme formu imzalayacağım. | Open Subtitles | سأوقع تصريحاً يجعلك رجلآ حرّاً |
Her iki şekilde de serbest kalacağım. Ama birinde Rahibeler güvende olacak. | Open Subtitles | وعلىالجانبالآخر,سأصبح حرّاً ، الأقتراح الأول سيضمن أن تكون الراهبات بخير. |
- Ayının serbest dolaşmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | . لا يمكننا جعل دبٍّ كهذا أن يتجوّل حرّاً |
- Ben orada oturacak ve katiller serbest dolaşırken hiç bir şey yapmayacak adam değilim. | Open Subtitles | أنا رجل لم أجلس وأشاهد دون فعل شيء . بينما القاتل يمشي حرّاً |
Ay'ın soluk ışığında daima özgürce koşasın. | Open Subtitles | انطلق حرّاً تحت شعاع القمر الشاحب |
İşlemlerin tamamlanır tamamlanmaz gitmekte özgürsün. | Open Subtitles | قريباً ، ستنتهيّ إجراءاتُكَ و تُصبح حرّاً للذهاب. |
Sana hür ve temiz olduğunu söylemeliydim. Her şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | كان حريّاً بي إخبارك أنّك كنتَ حرّاً وسجلّك نظيف، لقد أخفقتُ |