| Ve sonuç olarak sadece senin hayatını kurtarmakla kalmadı... bana özgürlüğümü vermiş oldu. | Open Subtitles | ولمْ يؤدِّ ذلك لإنقاذ حياتك فحسب بل لمنحي حرّيّتي أيضاً |
| Sen bana özgürlüğümü verdin. | Open Subtitles | منحتَني حرّيّتي. |
| Klaus, özgürlüğümü reddetmişsin. Karşılığında sana sunabileceğim son bir şey kaldı. | Open Subtitles | "كلاوس)، إنّك رفضت حرّيّتي)، وبالمقابل لديّ عرض أخير لك" |
| Hapsedilmiş olsam da bunu yaptım. Özgürlüğüm için hepinize teşekkür ederim. | Open Subtitles | صحيح، مع أنّي كنت سجيناً أشكركم جميعاً على حرّيّتي |
| Karşılığında tek istediğim küçücük minnacık bir şey Özgürlüğüm. | Open Subtitles | لا أحتاج بالمقابل إلّا شيئاً بسيطاً صغيراً... حرّيّتي |
| - 00 durumu iptal et. - Özgürlüğüm ile birlikte mi? | Open Subtitles | 007 انت موقوف - مع حرّيّتي ؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 