ويكيبيديا

    "حزنت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • üzüldüm
        
    • üzülmüştüm
        
    • yasını
        
    • üzdü
        
    • harap
        
    • tuttum
        
    • üzüntü
        
    • üzmüştü
        
    Bu yönetimin karıştığı... en az 15 değişik olayla karşılaşınca üzüldüm. Open Subtitles حزنت كثيراً عندما علمت بأنه سجّل 15 تدخلاً من قبل هذه الإدارة
    Kocanın ölümüne çok üzüldüm. Onun için yas tuttum. Open Subtitles لقد حزنت لسماع نبأ وفاة زوجك لقد حزنت عليه
    Kocanın ölümüne çok üzüldüm. Onun için yas tuttum. Open Subtitles لقد حزنت لسماع نبأ وفاة زوجك لقد حزنت عليه
    Orada bozulan onca kitaba çok üzülmüştüm, çünkü yok olan şey bilgiydi. Ve server çiftlikleri veya data merkezleri TED وقد حزنت جداً على الكتب التي ذهبت هباء , لأنها كانت تحتوى معلومات قد دُمرت . وخادم المزارع , أو مراكز المعلومات
    Şey, sen gönderildiğinde, ben çok üzülmüştüm, babam da senin her şeyini paketleyip benim odama taşıdı. Open Subtitles حسنا , عندما غادرت لقد حزنت لذلك ابي وضع كل اغراضك في غرفتي
    Bol bol evliliğimizin yasını tuttum ama sonrasında yoluma baktım. Open Subtitles لقد حزنت كثيرا على نهاية زواجنا كثيرا ولكني تخطيت ذلك
    Son Kore İmparatorunun onurun üvey babası yüzünden kirlendiği gerçeği Prenses'i çok derinden üzdü. Open Subtitles ..الأميرة حزنت للخبر إن شرف آخر امبراطور لكوريا ساء بسبب والدها بالتبني
    Onu çok severdim ve beni hatıralarla, pişmanlıklarla ve 3 odalı ve 3 banyolu, panaromik okyanus manzaralı ve denize sıfır Malibu evi için fiyat belirleme derdine sokup aramızdan ayrıldığı için harap olmuş durumdayım. Open Subtitles لقد أحببته، ولقد حزنت بشدة لموته ولم يترك لي شيء سوى ذكرياتي و أسفي ومنزله الجميل المطل على شاطىء البحر بـ"ماليبو" الذي يحتوي على ثلاث غرف نوم
    Gitmekten üzüntü duyuyordum, fakat klimayı aldığımızda, kalmak için sebebimiz kalmamıştı. Open Subtitles .. حزنت على المغادرة, لكن بمجرد أخذنا جهاز التكييف لم يتبقّ سبب للبقاء
    Kazayı duyduğumda üzüldüm ama buraya geleceğinizi duyunca sevindim. Open Subtitles , لقد حزنت جداً لسماعى عن الحادثة ولكنى سعدت لمجيئكم هنا
    En başta biraz üzüldüm sonra aklıma Bob Marley'in bir şarkısı geldi. Open Subtitles لقد حزنت في البداية لكن بعدها تذكرت اغنية بوب مارلي
    Elbette üzüldüm ama son anına kadar bana, en büyük çocuğuna ne kadar nefret beslediğini unutmayalım. Open Subtitles حزنت بالطبع لكن دعينا لا ننسى أنها كانت تكنّ كرهاً لي حقاً أنا بكرها، حتى نهاية عمرها.
    Davet edilmediğim için gerçekten çok üzüldüm. Open Subtitles لقد حزنت جداً لأنني لم أتلق دعوة
    Dinledim. Babanı kaybettiğine çok üzüldüm... Open Subtitles حزنت كثيرا حين عرفت أنك فقدت والدك
    Vefat etmesine çok üzüldüm. Open Subtitles لقد حزنت للغاية عندما سمعت بوفاته
    Öldüğünde üzülmüştüm. Open Subtitles لقد حزنت على موته، أنا ووالدك .. كان بيننا اختلافات
    Will bana "gidemezsin" dediğinde çok üzülmüştüm. Open Subtitles لقد حزنت عندما قال لي ألا ينبغي أن أذهب
    Beni kovduğunda çok kızıp üzülmüştüm ama yine de senin yanında olurdum. Open Subtitles ...حزنت جداً بعدما طردتني . و لكني كنت لأقف إلى جانبك
    Kayıpların yasını çoktan tuttum. TED حزنت لما فيه الكفاية على الخسارة.
    Aylarca yasını tuttum. Open Subtitles لقد حزنت عليك لمدة شهر
    Ölümün beni çok derinden üzdü. Open Subtitles لقد حزنت بشده عندما رحلت
    Onu çok severdim ve beni hatıralarla, pişmanlıklarla ve 3 odalı ve 3 banyolu, panaromik okyanus manzaralı ve denize sıfır Malibu evi için fiyat belirleme derdine sokup aramızdan ayrıldığı için harap olmuş durumdayım. Open Subtitles لقد أحببته، ولقد حزنت بشدة لموته ولم يترك لي شيء سوى ذكرياتي و أسفي ومنزله الجميل المطل على شاطىء البحر بـ"ماليبو" الذي يحتوي على ثلاث غرف نوم
    Çok bir bir üzüntü içinde ve fal kurabiyesinden mi mistik bir saçmalıktan mı örnek verdi öyle bir şey. Open Subtitles قالت إنها حزنت كثيرًا و ذكرت شيء ما عن كعكة الحظ أو شيء من هذا الهراء
    Tüm stoklarını bir dolar yerine sekiz sente almak beni çok üzmüştü. Bunu Claire için yapıyorum. Open Subtitles حزنت جدا لشراء كامل مخزونه بـ8 سنتات للدولار. أفعل هذا من أجل (كلير).

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد